Abandoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abandoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abandoner Nedir?

Abandoner, terk eden kişi veya terk eden şey anlamına gelir. Bir kişi veya nesne, bir sebepten dolayı bırakılıp terk edilirse, bu kişi veya nesne abandoner olarak adlandırılabilir.

Abandoner İle İlgili Cümleler

1. She felt like an abandoner after leaving her cat on the side of the road. (Kedisi yolu kenarında bıraktıktan sonra terk eden biri gibi hissetti.)
2. He was branded an abandoner when he left his pregnant girlfriend. (Hamile kız arkadaşını terk ettiğinde terk eden olarak damgalandı.)
3. The abandoned car in the field was a sign of the abandoner’s haste. (Tarladaki terk edilmiş araba, terk edenin acelesinin bir işaretiydi.)
4. She was labeled an abandoner for quitting her job without notice. (Haber vermeden işinden ayrıldığı için terk eden olarak etiketlendi.)
5. The abandoner of the old house left it to rot in the sun. (Eski evin terk edenleri, güneşte çürümeye terk ettiler.)
6. He was seen as an abandoner when he refused to help his friends in their time of need. (Arkadaşlarının yardıma ihtiyacı olduğunda yardım etmeyi reddettiği için terk eden olarak görüldü.)
7. The abandoner of the litter of puppies left them to die in the woods. (Köpek yavrularının terk edenleri, onları ormanda ölmeye terk ettiler.)
8. She was accused of being an abandoner for leaving her child with her parents. (Çocuğunu ebeveynleriyle birlikte bıraktığı için terk eden olarak suçlandı.)
9. The abandoner of the boat left it to sink in the harbor. (Teknenin terk edenleri, onu limanda batmaya bıraktılar.)
10. He felt like an abandoner for leaving his hometown and never looking back. (Doğduğu şehri terk ettiği ve geri dönmemesi nedeniyle terk eden gibi hissetti.)
11. The abandoner of the art project left it unfinished and abandoned. (Sanat projesinin terk edenleri, onu tamamlamadan terk ettiler.)
12. She was seen as an abandoner when she left her marriage without warning. (Uyarı yapmadan evliliğini terk ettiği için terk eden olarak görüldü.)
13. The abandoner of the construction project left it half-built and unusable. (İnşaat projesinin terk edenleri, yarısına kadar inşa ettiler ve kullanılamaz hale getirdiler.)
14. He was branded an abandoner for leaving his team during the championship game. (Şampiyonluk maçı sırasında takımını terk ettiği için terk eden olarak damgalandı.)
15. The abandoner of the garden left it to become overgrown and wild. (Bahçenin terk eden

16. She was labeled an abandoner when she stopped responding to her friend’s messages. (Arkadaşının mesajlarına cevap vermemeye başladığı için terk eden olarak etiketlendi.)
17. The abandoner of the business left it to go bankrupt and fail. (İşin terk edenleri, iflas etmesine ve başarısız olmasına neden oldular.)
18. He felt like an abandoner when he had to give up his beloved dog for adoption. (Sevdiği köpeğini sahiplendirmek zorunda kaldığı için terk eden gibi hissetti.)
19. The abandoner of the property left it to fall into disrepair and decay. (Mülkün terk edenleri, onun bakımsız ve çürümüş duruma düşmesine neden oldular.)
20. She was accused of being an abandoner for walking out of the meeting in frustration. (Frustrasyonla toplantıdan çıkması nedeniyle terk eden olarak suçlandı.)

Türkçe Karşılıkları

• terk eden kişi: abandoner
• terk etmek: abandon
• terk edilen şey/kişi: abandoned (noun or adjective)
• terk edilmiş: abandoned (adjective)