A Bunch Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

A Bunch Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bunch

Bunch kelimesi, “bir demet” veya “bir sürü” anlamlarına gelir. Aşağıda, “bunch” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. She handed me a bunch of flowers.
    (Bana bir demet çiçek verdi.)
  2. There was a bunch of grapes on the table.
    (Masada bir salkım üzüm vardı.)
  3. He has a bunch of keys.
    (O, bir sürü anahtarının sahibi.)
  4. She bought a bunch of bananas from the market.
    (O, marketten bir demet muz satın aldı.)
  5. The farmer picked a bunch of carrots from his garden.
    (Çiftçi bahçesinden bir sürü havuç topladı.)
  6. They saw a bunch of cows grazing in the field.
    (Onlar, tarlada otlayan bir sürü inek gördüler.)
  7. I have a bunch of books to read this summer.
    (Bu yaz okumak için bir sürü kitabım var.)
  8. He wore a bunch of bracelets on his wrist.
    (O, bileğinde bir sürü bileklik takıyordu.)
  9. We picked a bunch of wildflowers during our hike.
    (Yürüyüşümüz sırasında bir demet yabani çiçek topladık.)
  10. She bought a bunch of balloons for her son’s birthday party.
    (O, oğlunun doğum günü partisi için bir demet balon satın aldı.)
  11. The chef used a bunch of herbs in the soup.
    (Aşçı, çorbada bir sürü bitki kullandı.)
  12. The kids found a bunch of seashells on the beach.
    (Çocuklar, plajda bir demet deniz kabuğu buldular.)
  13. She received a bunch of emails from her clients.
    (Müşterilerinden bir sürü e-posta aldı.)
  14. He had a bunch of questions for the teacher.
    (Öğretmene bir sürü sorusu vardı.)
  15. We saw a bunch of birds flying south for the winter.
    (Kış için güneye uçan bir sürü kuş gördük.)
  16. The band played a bunch of songs at the concert.
    (Grup, konserde bir sürü şarkı çaldı.)
  17. The waiter brought us a bunch of napkins.
    (Garson, bize bir demet peçete getirdi.)
  18. He had a bunch of papers scattered on his desk.
    (Masaüstünde dağınık bir sürü kağıt vardı.)
  19. She found a bunch of old photos in the attic.
    (O, çatı katında eski fotoğrafların bir demetini buldu.)
  20. They ate a bunch of cookies for dessert.
    (Tatlı olarak bir sürü kurabiye yediler.)

Ile

“Ile” kelimesi Türkçede “birlikte” anlamına gelir ve İngilizcede “with” kelimesinin karşılığıdır. Aşağıda, “ile” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. I went to the cinema with my friends.
    (Arkadaşlarımla birlikte sinemaya gittim.)
  2. She is learning to play the guitar with her brother.
    (O, kardeşiyle birlikte gitar çalmayı öğreniyor.)
  3. They went on a road trip with their dog.
    (Köpekleriyle birlikte yolculuğa çıktılar.)
  4. He likes to watch football matches with his father.
    (O, babasıyla birlikte futbol maçları izlemeyi seviyor.)
  5. She went shopping with her sister.
    (O, kız kardeşiyle birlikte alışverişe gitti.)
  6. They had dinner with their grandparents.
    (Büyük ebeveynleriyle birlikte akşam yemeği yediler.)
  7. He went hiking with his friends in the mountains.
    (Arkadaşlarıyla birlikte dağlarda yürüyüşe çıktı.)
  8. She likes to read books with a cup of tea.
    (O, bir fincan çay ile kitap okumayı seviyor.)
  9. They watched a movie with popcorn.
    (Patlamış mısır ile birlikte film izlediler.)
  10. He enjoys listening to music with his headphones.
    (Kulaklıkları ile birlikte müzik dinlemekten keyif alıyor.)
  11. She went to the park with her children.
    (Çocuklarıyla birlikte parka gitti.)
  12. They played board games with their cousins.
    (Kuzenleriyle birlikte kutu oyunları oynadılar.)
  13. He cooked dinner with his girlfriend.
    (Kız arkadaşıyla birlikte akşam yemeği pişirdi.)
  14. She went to the gym with her trainer.
    (Antrenörüyle birlikte spor salonuna gitti.)
  15. They traveled to Europe with a backpack.
    (Bir sırt çantası ile birlikte Avrupa’ya seyahat ettiler.)
  16. He went to the beach with his surfboard.
    (Sörf tahtası ile birlikte plaja gitti.)
  17. She likes to draw with colored pencils.
    (Renkli kalemler ile birlikte çizim yapmayı seviyor.)
  18. They went on a picnic with sandwiches and fruits.
    (Sandviç ve meyveler ile birlikte pikniğe gittiler.)
  19. He went to the concert with his favorite band.
    (En sevdiği grubu ile birlikte konsere gitti.)
  20. She likes to watch the sunset with her husband.
    (Kocası ile birlikte gün batımını izlemekten hoşlanıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.