Deteriorate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deteriorate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deteriorate

Deteriorate, Türkçe’de “bozulmak, kötüleşmek, çürümek” gibi anlamlara gelir.

1. The quality of the food will deteriorate if it is not stored properly. (Eğer yiyecekler uygun şekilde saklanmazsa, kalitesi bozulur.)
2. The relationship between the two countries has deteriorated over time. (İki ülke arasındaki ilişkiler zamanla kötüleşti.)
3. His health began to deteriorate rapidly after the accident. (Kazadan sonra sağlığı hızla kötüleşmeye başladı.)
4. If you don’t take care of your car, it will deteriorate quickly. (Arabanıza iyi bakmazsanız, çabucak bozulur.)
5. The old building has deteriorated over the years and is now in need of repair. (Eski bina yıllar içinde kötüleşti ve şimdi tamir edilmesi gerekiyor.)
6. The company’s financial situation is deteriorating and they may have to lay off some employees. (Şirketin mali durumu kötüye gidiyor ve bazı çalışanları işten çıkarmak zorunda kalabilirler.)
7. His mental state deteriorated after the death of his wife. (Karısının ölümünden sonra, zihinsel durumu kötüleşti.)
8. If you leave your bike outside in the rain, it will deteriorate quickly. (Bisikletinizi yağmurda dışarıda bırakırsanız, çabucak kötüleşir.)
9. The political situation in the country has deteriorated in recent months. (Ülkedeki siyasi durum son aylarda kötüleşti.)
10. The condition of the road has deteriorated and it’s now very bumpy. (Yolun durumu kötüleşti ve şimdi çok sarsıntılı.)
11. The quality of the air in the city has deteriorated due to pollution. (Kirlilik nedeniyle şehirdeki hava kalitesi kötüleşti.)
12. The patient’s health deteriorated rapidly after the surgery. (Ameliyattan sonra hastanın sağlığı hızla kötüleşti.)
13. The condition of the old books has deteriorated and they need to be restored. (Eski kitapların durumu kötüleşti ve onarılması gerekiyor.)
14. The weather is expected to deteriorate later in the day, so be prepared. (Hava durumunun günün ilerleyen saatlerinde kötüleşmesi bekleniyor, bu yüzden hazırlıklı olun.)
15. The company’s reputation has deteriorated after the scandal. (Skandalın ardından şirketin reputasyonu kötüleşti.)
16. The quality of the water in the river has deteriorated due to industrial waste. (Sanayi atıkları nedeniyle nehrin su kalitesi kötüleşti.)
17. The condition of the old house has deteriorated and it needs to be renovated. (Eski evin durumu kötüleşti ve yenilenmesi gerekiyor

18. The economic situation in the country is deteriorating, and people are losing their jobs. (Ülkedeki ekonomik durum kötüleşiyor ve insanlar işlerini kaybediyorlar.)
19. If you don’t take care of your skin, it will deteriorate over time. (Cildinize iyi bakmazsanız, zamanla kötüleşir.)
20. The quality of the roads in this area has deteriorated, and it’s causing problems for drivers. (Bu bölgedeki yol kalitesi kötüleşti ve sürücüler için sorun oluşturuyor.)