Negotiation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negotiation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negotiation (Müzakere) Nedir?

Negotiation, iki veya daha fazla taraf arasında bir konuda uzlaşmak için yapılan tartışma ve görüşmelerdir. İş dünyasında sıkça kullanılan bir terimdir ve başarılı bir müzakere, tarafların kendi çıkarlarına uygun şekilde uzlaşmalarını sağlar.

Örnek Cümleler:

  1. We need to start a negotiation with our suppliers to get better prices. (Daha iyi fiyatlar almak için tedarikçilerimizle müzakereye başlamamız gerekiyor.)
  2. The two sides are meeting today for a negotiation on the new contract. (İki taraf bugün yeni sözleşme üzerine bir müzakere için buluşuyorlar.)
  3. Good negotiation skills are essential for a successful business career. (Başarılı bir iş kariyeri için iyi müzakere becerileri önemlidir.)
  4. The company’s CEO will lead the negotiation with the labor union. (Şirketin CEO’su sendika ile müzakereleri yönetecek.)
  5. She was able to negotiate a higher salary for herself. (Kendisi için daha yüksek bir maaş pazarlığını yapabildi.)
  6. The negotiation ended in a deadlock, with both sides refusing to compromise. (Müzakere tarafların uzlaşmayı reddetmesiyle çıkmaza girdi.)
  7. Effective negotiation requires active listening and good communication skills. (Etkili müzakere için aktif dinleme ve iyi iletişim becerileri gereklidir.)
  8. The politician is skilled in negotiation and has been able to reach compromises on important issues. (Politikacı müzakerede yeteneklidir ve önemli konularda uzlaşmalar sağlayabilmiştir.)
  9. Both sides made concessions during the negotiation, leading to a successful outcome. (Müzakere sırasında her iki taraf da tavizler verdi ve başarılı bir sonuca ulaşıldı.)
  10. The negotiation process can be time-consuming and complex, requiring careful planning and strategy. (Müzakere süreci zaman alıcı ve karmaşık olabilir, dikkatli planlama ve strateji gerektirir.)
  11. The union representative came to the negotiation table with a list of demands. (Sendika temsilcisi müzakere masasına talep listesiyle geldi.)
  12. The negotiation was successful because both sides were willing to compromise. (Müzakere başarılı oldu çünkü her iki taraf da uzlaşmaya hazırdı.)
  13. He has a reputation for being a tough negotiator and getting the best deals. (O, zorlu bir müzakereci olarak tanınıyor ve en iyi anlaşmaları yapıyor.)
  14. The negotiation was challenging, but we were able to find common ground. (Müzakere zorlu olsa da, ortak bir zemin bulmayı başardık.)
  15. The company hired a negotiation expert to help with the merger. (Şirket birleşme sürecine yardımcı olmak için bir müzakere uzmanı kiraladı.)
  16. The negotiation
  1. The negotiation was unsuccessful because one side was not willing to compromise. (Müzakere başarısız oldu çünkü bir taraf uzlaşmaya yanaşmadı.)
  2. We need to negotiate a better payment plan with our creditors to avoid bankruptcy. (İflas etmekten kaçınmak için alacaklılarımızla daha iyi bir ödeme planı müzakere etmemiz gerekiyor.)
  3. The negotiation went smoothly and we were able to finalize the deal. (Müzakere sorunsuz geçti ve anlaşmayı sonuçlandırmayı başardık.)
  4. He used his persuasive skills to negotiate a better deal for the company. (Şirket için daha iyi bir anlaşma müzakere etmek için ikna becerilerini kullandı.)
  5. Negotiation is a key part of international diplomacy and can help prevent conflicts. (Müzakere uluslararası diplomasinin temel bir parçasıdır ve çatışmaların önlenmesine yardımcı olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.