Spacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Spacious Nedir?
Spacious kelimesi, geniş, ferah, geniş alanlı anlamlarına gelir.
Örnek Cümleler:
- The apartment has a spacious living room. (Apartman dairesi geniş bir oturma odasına sahip.)
- The new office is more spacious than the old one. (Yeni ofis eski ofisten daha geniş.)
- The hotel room was very spacious and comfortable. (Otel odası çok geniş ve rahattı.)
- The stadium has a spacious parking lot. (Stadyumda geniş bir otopark var.)
- The car trunk was spacious enough to fit all our luggage. (Arabanın bagajı tüm eşyalarımızı sığdıracak kadar genişti.)
- The warehouse is spacious enough to store all the inventory. (Depo, tüm stokları depolamak için yeterince geniş.)
- The park has spacious paths for joggers and walkers. (Parkta koşucular ve yürüyüşçüler için geniş patikalar var.)
- The school’s gymnasium is very spacious and well-equipped. (Okulun spor salonu çok geniş ve iyi donanımlı.)
- The restaurant has a spacious outdoor seating area. (Restoranın geniş bir açık hava oturma alanı var.)
- The airplane’s spacious cabin made the long flight more comfortable. (Uçağın geniş kabin alanı, uzun uçuşu daha rahat hale getirdi.)
- The mansion had spacious gardens and grounds. (Malikanenin geniş bahçeleri ve arazisi vardı.)
- The museum’s galleries were spacious and well-lit. (Müzenin galerileri geniş ve iyi aydınlatılmıştı.)
- The dance studio was very spacious and had a lot of natural light. (Dans stüdyosu çok geniş ve doğal ışıkla doluydu.)
- The shopping mall has spacious walkways and a variety of stores. (Alışveriş merkezi geniş yürüyüş yollarına ve çeşitli mağazalara sahip.)
- The conference room was spacious enough to accommodate all the attendees. (Konferans salonu tüm katılımcıları ağırlayacak kadar genişti.)
- The church has a spacious nave and choir area. (Kilisenin geniş bir nefi ve korosu var.)
- The theater’s lobby was spacious and grand. (Tiyatronun lobisi geniş ve görkemliydi.)
- The cruise ship had spacious cabins and common areas. (Kruvaziyerde geniş kabinler ve ortak kullanım alanları vardı.)
- The pool at the resort was spacious and had plenty of loungers. (Tatil köyündeki havuz geniş ve bolca şezlongu vardı.)
- The public park has spacious picnic areas and playgrounds. (Halk parkı geniş piknik alanları ve oyun alanlarına sahip.)
Türkçe Karşılıklar:
1. Geniş bir oturma odasına sahip olan apartman dairesi.
2. Yeni ofis eski of
- Otel odası çok geniş ve rahat.
- Stadyumda geniş bir otopark var.
- Araba bagajı tüm eşyalarımızı sığdıracak kadar genişti.
- Depo, tüm stokları depolamak için yeterince geniş.
- Parkta koşucular ve yürüyüşçüler için geniş patikalar var.
- Okulun spor salonu çok geniş ve iyi donanımlı.
- Restoranın geniş bir açık hava oturma alanı var.
- Uçağın geniş kabin alanı, uzun uçuşu daha rahat hale getirdi.
- Malikanenin geniş bahçeleri ve arazisi vardı.
- Müzenin galerileri geniş ve iyi aydınlatılmıştı.
- Dans stüdyosu çok geniş ve doğal ışıkla doluydu.
- Alışveriş merkezi geniş yürüyüş yollarına ve çeşitli mağazalara sahip.
- Konferans salonu tüm katılımcıları ağırlayacak kadar genişti.
- Kilisenin geniş bir nefi ve korosu var.
- Tiyatronun lobisi geniş ve görkemliydi.
- Kruvaziyerde geniş kabinler ve ortak kullanım alanları vardı.
- Tatil köyündeki havuz geniş ve bolca şezlongu vardı.
- Halk parkı geniş piknik alanları ve oyun alanlarına sahip.
Hemen Yorum Yaz