Be Destined To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Be Destined To İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Önceden belirlenmiş, kaderinde yazılı olan bir şeyi yapmak veya olmak için yaratılmış olmak.
Örnek Cümleler:
- She was destined to become a famous actress. (O, ünlü bir aktris olmaya yazgılıydı.)
- The two of them were destined to fall in love. (İkisi de birbirine aşık olmaya yazgılıydı.)
- He knew he was destined for greatness. (O, büyük başarılara yazgılı olduğunu biliyordu.)
- The child was destined to inherit a large fortune. (Çocuk, büyük bir serveti miras alacak şekilde kaderinde yazılıydı.)
- The team was destined to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmaya kaderliydi.)
- She felt that she was destined to travel the world. (O, dünyayı gezmeye yazgılı olduğunu hissetti.)
- He believed that he was destined to become a great leader. (O, büyük bir lider olmaya yazgılı olduğuna inanıyordu.)
- It seemed that the two of them were destined to meet. (İkisinin de buluşmaya yazgılı oldukları gibi görünüyordu.)
- She knew that she was destined to help people in need. (O, ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye yazgılı olduğunu biliyordu.)
- The book was destined to become a bestseller. (Kitap, en çok satanlar listesine girmeye yazgılıydı.)
- He felt that he was destined to be a musician. (O, müzisyen olmaya yazgılı olduğunu hissetti.)
- The company was destined to be successful. (Şirketin başarılı olmaya yazgılı olduğu belliydi.)
- The two of them were destined to be lifelong friends. (İkisi de ömür boyu sürecek arkadaşlıklara yazgılıydı.)
- She believed that she was destined to find true love. (O, gerçek aşkı bulmaya yazgılı olduğuna inanıyordu.)
- The movie was destined to win several awards. (Film, birkaç ödül kazanmaya yazgılıydı.)
- He felt that he was destined to make a difference in the world. (O, dünyada fark yaratmaya yazgılı olduğunu hissetti.)
- The artist was destined to become famous. (Sanatçının ünlü olmaya yazgılı olduğu belliydi.)
- She knew that she was destined to become a doctor. (O, doktor olmaya yazgılı olduğunu biliyordu.)
- The building was destined to become a historical landmark. (Bina, tarihi bir yapı haline gelmeye yazgılıydı.)
- He believed that he was destined to change the world. (O, dünyayı değiştirmeye yazgılı olduğuna inanıyordu.)
- The singer was destined to have a successful career. (Şarkıcının başarılı bir kariyere sahip olmaya yazgılı olduğu düşünülüyordu.)
- She felt that she was destined to have a big family. (O, büyük bir aileye sahip olmaya yazgılı olduğunu hissetti.)
- The athlete was destined to break the world record. (Sporcu, dünya rekorunu kırmaya yazgılıydı.)
- He knew he was destined to be a writer. (O, yazar olmaya yazgılı olduğunu biliyordu.)
- The invention was destined to revolutionize the industry. (Buluş, endüstrinin devrim yapmasına yazgılıydı.)
- She believed that she was destined to make a difference in people’s lives. (O, insanların hayatlarında fark yaratmaya yazgılı olduğuna inanıyordu.)
- The couple was destined to have a long and happy marriage. (Çiftin uzun ve mutlu bir evliliğe sahip olmaya yazgılı oldukları düşünülüyordu.)
- He felt that he was destined to travel to space. (O, uzaya seyahat etmeye yazgılı olduğunu hissetti.)
- The business was destined to become a global empire. (İşletmenin küresel bir imparatorluk haline gelmeye yazgılı olduğu düşünülüyordu.)
- She knew that she was destined to be a teacher. (O, öğretmen olmaya yazgılı olduğunu biliyordu.)
Türkçe Karşılıkları:
- yazgılı olmak
- kaderinde yazılı olmak
- büyük başarılara yazgılı olmak
- miras alacak şekilde kaderinde yazılı olmak
- şampiyonluğu kazanmaya kaderli olmak
- dünyayı gezmeye yazgılı olmak
- lider olmaya yazgılı olmak
- buluşmaya yazgılı olmak
- ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye yazgılı olmak
- en çok satanlar listesine girmeye yazgılı olmak
- müzisyen olmaya yazgılı olmak
- başarılı olmaya yazgılı olmak
- ömür boyu sürecek arkadaşlıklara yazgılı olmak
- gerçek aşkı bulmaya yazgılı olmak
- birkaç ödül kazanmaya yazgılı olmak
- dünyada fark yaratmaya yazgılı olmak
- ünlü olmaya yazgılı olmak
- doktor olmaya yazgılı olmak
- tarihi bir yapı haline gelmeye yazgılı olmak
- dünyayı değiştirmeye yazgılı olmak
- başarılı bir kariyere sahip olmaya yazgılı olmak
- büyük bir aileye sahip olmaya yazgılı olmak
- dünya rekorunu kırmaya yazgılı olmak
- yazar olmaya yazgılı olmak
- endüstrinin devrim yapmasına yazg
Hemen Yorum Yaz