Scramble Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scramble Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scramble Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scramble up kelimesi, karmaşık bir şekilde karıştırmak, dağıtmak, karıştırmak anlamlarına gelir. İşte scramble up kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanılan örnekleri:

  1. The storm scrambled up the sand on the beach. (Fırtına plajdaki kumu karıştırdı.)
  2. Can you scramble up the eggs for breakfast? (Kahvaltı için yumurtaları karıştırabilir misin?)
  3. The earthquake scrambled up the city’s infrastructure. (Deprem şehir altyapısını karıştırdı.)
  4. She tried to scramble up the steep hill. (O dik tepeye tırmanmaya çalıştı.)
  5. Let’s scramble up these papers and start over. (Bu kağıtları karıştıralım ve yeniden başlayalım.)
  6. The wind scrambled up the leaves on the ground. (Rüzgar yerdeki yaprakları karıştırdı.)
  7. He managed to scramble up the tree to escape the bear. (Ayıdan kaçmak için ağaca tırmanmayı başardı.)
  8. The children scrambled up the pile of rocks. (Çocuklar kayaların yığınına tırmandılar.)
  9. We need to scramble up a new plan before the deadline. (Süre dolmadan önce yeni bir plan hazırlamamız gerekiyor.)
  10. The chef quickly scrambled up a delicious omelette. (Şef hızlıca lezzetli bir omlet hazırladı.)
  11. The firemen scrambled up the ladder to rescue the cat from the tree. (İtfaiyeciler, ağaçtaki kediyi kurtarmak için merdivene tırmandılar.)
  12. She tried to scramble up the words in her head to make sense of the message. (Mesajı anlamak için kafasındaki kelimeleri karıştırmaya çalıştı.)
  13. The hikers scrambled up the rocky path to reach the summit. (Yürüyüşçüler zirveye ulaşmak için kayalık patikayı tırmandılar.)
  14. The dog scrambled up the stairs to greet his owner. (Köpek sahibini karşılamak için merdivenleri tırmandı.)
  15. The kids scrambled up the hill to get a better view of the sunset. (Çocuklar gün batımını daha iyi görebilmek için tepeye tırmandılar.)
  16. He quickly scrambled up some excuses for being late. (Geç kalmaları için hızlıca bazı bahaneler uydurdu.)
  17. The spider scrambled up the web to catch the fly. (Örümcek sineği yakalamak için ağı tırmandı.)
  18. The workers scrambled up the scaffolding to repair the building. (İşçiler binayı tamir etmek için iskelelere tırmandılar.)
  19. I need to scramble up some money for the rent. (Kira için biraz para kazanmam gerekiyor.)
  20. The player scrambled up the ball

to score a goal. (Oyuncu topu kapmak için koşuşturdu ve gol attı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.