You’Re Right On The Money İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

You’Re Right On The Money İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

You’re Right On The Money Nedir?

You’re right on the money, İngilizce bir deyimdir ve “tam da doğruyu söylüyorsun” veya “tam da doğru yoldasın” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. You’re right on the money! That’s exactly what I was thinking. (Tam da doğruyu söylüyorsun! Ben de tam olarak aynısını düşünüyordum.)
2. I think your idea is right on the money. (Fikrin tam da doğru yolda.)
3. Your guess was right on the money. (Tahminin tam da doğruyu işaret ediyordu.)
4. The forecast was right on the money. (Tahmin tam da doğruydu.)
5. Her prediction was right on the money. (Her tahmini tam da doğruydu.)
6. His analysis was right on the money. (Analizi tam da doğruydu.)
7. That’s right on the money, I completely agree with you. (Tam da doğru, sana tamamen katılıyorum.)
8. When it comes to fashion, your sense of style is always right on the money. (Moda konusunda stil duygun her zaman tam da doğru.)
9. John’s advice was right on the money and it helped me make the right decision. (John’un önerisi tam da doğruydu ve doğru kararı almama yardımcı oldu.)
10. The CEO’s strategy was right on the money and the company’s profits increased. (CEO’nun stratejisi tam da doğruydu ve şirketin karı arttı.)
11. She invested in the right stock at the right time and was right on the money. (Doğru hisseye doğru zamanında yatırım yaptı ve tam da doğru oldu.)
12. Your presentation was right on the money and impressed the investors. (Sunumun tam da doğruydu ve yatırımcıları etkiledi.)
13. The engineer’s calculations were right on the money, and the project was a success. (Mühendisin hesaplamaları tam da doğruydu ve proje başarılı oldu.)
14. Your timing was right on the money, we arrived just in time for the concert. (Zamanlamamız tam da doğruydu, konsere zamanında geldik.)
15. The chef’s recipe was right on the money, the dish was delicious. (Şefin tarifi tam da doğruydu, yemek lezzetliydi.)
16. His guess was right on the money, and he won the bet. (Tahmini tam da doğruydu ve bahisi kazandı.)
17. She hit the nail on the head with her answer, it was right on the money. (Cevabıyla tam da doğruyu buldu.)
18. The doctor’s diagnosis was right on the money, and the treatment was successful. (Doktorun teşhisi

19. Your assessment of the situation was right on the money, and we were able to avoid a potential crisis. (Durumu doğru değerlendirdin ve potansiyel bir krizi önleyebildik.)
20. His negotiation skills were right on the money, and he was able to close the deal. (Pazarlık becerileri tam da doğruydu ve anlaşmayı kapatabildi.)

(Tamam, doğru! = Okay, you’re right on the money!)