Yawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Yawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Yawn İle İlgili Cümleler

Yawn, Türkçe karşılığı “esneme” olan bir fiildir. Genellikle insanlar yorgun, sıkılmış veya uyku durumundayken yavaş ve derin bir nefes alarak yawn yaparlar. İşte yawn kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. I couldn’t help but yawn during the boring lecture. (Sıkıcı ders sırasında esnemekten kendimi alamadım.)
2. She tried to stifle her yawn but failed. (Esnemesini bastırmaya çalıştı ama başarısız oldu.)
3. Seeing the baby yawn made everyone in the room smile. (Bebeğin esnemesi odadaki herkesi güldürdü.)
4. He let out a big yawn as soon as he got home. (Eve geldiği gibi büyük bir esneme çıkardı.)
5. The long flight made me yawn constantly. (Uzun uçuş beni sürekli esnetti.)
6. She covered her mouth while she yawned. (Esnemesi sırasında ağzını kapattı.)
7. The comedian’s joke made everyone in the audience yawn. (Komedyenin fıkrası seyircileri esnetti.)
8. Yawning is contagious, so be careful not to catch it from someone else. (Esneme bulaşıcıdır, bu yüzden başkasından kapmamaya dikkat edin.)
9. I had to yawn several times during the early morning meeting. (Erken saatlerdeki toplantıda birkaç kez esnemek zorunda kaldım.)
10. Even though I wasn’t tired, I found myself yawning in response to her yawn. (Yorgun değilken bile, onun esnemesine karşılık ben de esnediğimi fark ettim.)
11. The cold weather and early morning made me yawn more than usual. (Soğuk hava ve erken saatler, beni normalden daha fazla esnetti.)
12. He tried to hide his yawn behind his hand. (Esnemesini elinin arkasına saklamaya çalıştı.)
13. Yawning is a natural response to fatigue or boredom. (Esneme, yorgunluk veya sıkıntıya doğal bir tepkidir.)
14. The movie was so slow-paced that I found myself yawning halfway through. (Film o kadar yavaş ilerliyordu ki yarıya kadar esnemeye başladım.)
15. I yawned loudly and stretched my arms. (Yüksek sesle esnedim ve kollarımı germeye başladım.)
16. He let out a fake yawn to show that he was bored. (Sıkıldığını göstermek için sahte bir esneme çıkardı.)
17. The repetitive tasks at work made me yawn constantly. (İşte tekrarlayan görevler, beni sürekli esnetti.)
18. She covered her face with her hands and let out a yawn. (Yüzünü elleriyle kapattı ve bir esneme çıkardı.)
19. Yawning can be a sign that your body

…needs more oxygen or that you’re feeling sleepy. (Esneme, vücudunuzun daha fazla oksijene ihtiyacı olduğu veya uykulu hissettiğiniz anlamına gelebilir.)
20. I tried to hold back a yawn during the important meeting, but it escaped anyway. (Önemli toplantı sırasında esnemeyi engellemeye çalıştım, ama yine de kaçtı.)

Bu cümlelerde yawn, genellikle uyku, yorgunluk, sıkıntı veya düşük oksijen seviyeleri gibi durumlarda kullanılan doğal bir fizyolojik tepki olarak işlev görür.