Yanking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Yanking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Yanking Nedir?

Yanking, İngilizce’de “çekiştirme, birdenbire çekme” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyi ani ve kuvvetli bir şekilde çekme eylemini ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She yanked the door open and stormed out of the room. (Kapıyı çekiştirerek açtı ve odadan çıkıp gitti.)
2. He yanked the rope to hoist the sail. (Yelkeni kaldırmak için halatı çekiştirdi.)
3. The toddler yanked his mother’s hair in excitement. (Çocuk heyecanla annesinin saçını çekiştirdi.)
4. She yanked the steering wheel to avoid the collision. (Çarpışmayı önlemek için direksiyonu çekiştirdi.)
5. The wrestler yanked his opponent to the ground. (Güreşçi rakibini yere çekiştirerek indirdi.)
6. He yanked the leash to make the dog stop barking. (Köpeğin havlamasını durdurmak için tasmasını çekiştirdi.)
7. She yanked the curtains closed to block out the sunlight. (Güneş ışınlarını engellemek için perdeleri çekiştirerek kapattı.)
8. The chef yanked the pan off the stove to prevent the food from burning. (Yemeğin yanmasını önlemek için şef tavayı ocaktan çekiştirerek aldı.)
9. He yanked the plug out of the socket and the light went out. (Fişi prize takılı olanı çekerek ışığı söndürdü.)
10. The teacher yanked the chalkboard eraser off the tray. (Öğretmen tahtaya yazılmışları silmek için silgiyi çekiştirerek alıp kullandı.)
11. The soccer player yanked his jersey off in celebration. (Futbolcu kutlama için formasını çekiştirerek çıkardı.)
12. She yanked the bandage off her arm, causing pain. (Kolundaki bandajı acıtarak çekiştirerek çıkardı.)
13. He yanked the weed out of the ground with all his strength. (Bütün gücüyle yabancı otu topraktan çekiştirerek söktü.)
14. The child yanked the toy from his friend’s hand, causing a fight. (Arkadaşının elindeki oyuncakları çekiştirerek aldı, kavga çıktı.)
15. She yanked the scarf tighter around her neck to keep warm. (Isınmak için atkıyı sıkıca boynuna çekiştirerek sarıldı.)
16. He yanked the car door open and jumped out. (Arabanın kapısını çekiştirerek açıp dışarı atladı.)
17. The barber yanked the comb through the tangled hair. (Kuaför saçları taramak için tarayı çekiştirerek geçirdi.)
18. She yanked the backpack off her shoulder and dropped it on the floor. (Sırtındaki çantayı çekiştirerek indirip yere bıraktı

19. The fisherman yanked the fishing rod to reel in the big catch. (Balıkçı büyük avı almak için olta çubuğunu çekiştirerek sardı.)
20. He yanked the rope attached to the sled to start the race. (Yarışı başlatmak için kızakta bağlı olan ipi çekiştirerek çekişmeye başladı.)

Türkçe Anlamları:

1. Kapıyı çekiştirerek açtı ve odadan çıkıp gitti.
2. Yelkeni kaldırmak için halatı çekiştirdi.
3. Çocuk heyecanla annesinin saçını çekiştirdi.
4. Çarpışmayı önlemek için direksiyonu çekiştirdi.
5. Güreşçi rakibini yere çekiştirerek indirdi.
6. Köpeğin havlamasını durdurmak için tasmasını çekiştirdi.
7. Güneş ışınlarını engellemek için perdeleri çekiştirerek kapattı.
8. Yemeğin yanmasını önlemek için şef tavayı ocaktan çekiştirerek aldı.
9. Fişi prize takılı olanı çekerek ışığı söndürdü.
10. Öğretmen tahtaya yazılmışları silmek için silgiyi çekiştirerek alıp kullandı.
11. Futbolcu kutlama için formasını çekiştirerek çıkardı.
12. Kolundaki bandajı acıtarak çekiştirerek çıkardı.
13. Bütün gücüyle yabancı otu topraktan çekiştirerek söktü.
14. Arkadaşının elindeki oyuncakları çekiştirerek aldı, kavga çıktı.
15. Isınmak için atkıyı sıkıca boynuna çekiştirerek sarıldı.
16. Arabanın kapısını çekiştirerek açıp dışarı atladı.
17. Kuaför saçları taramak için tarayı çekiştirerek geçirdi.
18. Sırtındaki çantayı çekiştirerek indirip yere bıraktı.
19. Balıkçı büyük avı almak için olta çubuğunu çekiştirerek sardı.
20. Yarışı başlatmak için kızakta bağlı olan ipi çekiştirerek çekişmeye başladı.