Wry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wry Nedir?

Wry, bir yüz ifadesi veya davranışta ironi veya acı bir mizah yansıtan bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. His wry smile betrayed his disappointment. (Onun buruk gülümsemesi hayal kırıklığını ele verdi.)
  2. She looked at him with a wry expression. (O, ona acı bir ifadeyle baktı.)
  3. The comedian’s wry sense of humor delighted the audience. (Komedyenin ironik mizah anlayışı izleyicileri mutlu etti.)
  4. He told me the news with a wry twist. (Haberleri bana acı bir şekilde anlattı.)
  5. Her wry comments added a touch of humor to the conversation. (Onun acı yorumları konuşmaya bir dokunuş mizah kattı.)
  6. The wry tone of his voice made it clear that he was being sarcastic. (Ses tonunun acılığı, alay ettiğini açıkça ortaya koydu.)
  7. She let out a wry laugh when she realized her mistake. (Hatasını fark ettiğinde acı bir şekilde güldü.)
  8. His wry observations about life were always thought-provoking. (Hayat hakkındaki ironik gözlemleri her zaman düşündürücüydü.)
  9. The wry twist at the end of the movie caught everyone off guard. (Filmin sonundaki acı twist herkesi şaşırttı.)
  10. He tried to hide his disappointment with a wry smile. (Onun hayal kırıklığını acı bir gülümsemeyle gizlemeye çalıştı.)
  11. The wry humor in his writing made it unique. (Yazdığı eserlerdeki acı mizah onu benzersiz kıldı.)
  12. She had a wry sense of humor that not everyone appreciated. (Herkesin takdir etmediği bir acı mizah anlayışı vardı.)
  13. He couldn’t help but feel a wry sense of satisfaction when his rival failed. (Rakibinin başarısız olmasına acı bir tatmin duygusuyla sevinmekten kendini alamadı.)
  14. Her wry comments about her ex-husband were both funny and cutting. (Eski kocasıyla ilgili yaptığı acı yorumlar hem komik hem de keskindi.)
  15. The wry twist in the plot made the book much more interesting. (Hikayenin acı twisti kitabı çok daha ilginç hale getirdi.)
  16. She couldn’t help but let out a wry chuckle when she saw the mess he had made. (O, yaptığı karışıklığı gördüğünde acı bir kahkaha atmadan edemedi.)
  17. His wry wit always kept his friends on their toes. (Onun acı zekası her zaman arkadaşlarını tetikte tuttu.)
  18. She had a wry smile on her face as she watched him struggle. (Onun mücadele etmesini izlerken yüzünde bir acı gülümseme vardı.)
  1. The wry comments from the audience showed that they weren’t impressed with the performance. (İzleyicilerin acı yorumları, performanstan etkilenmediklerini gösterdi.)
  2. He had a wry sense of humor that often went over people’s heads. (O, sıklıkla insanların anlamadığı bir acı mizah anlayışına sahipti.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)

1 yorum

  1. Bugün okulda çok wry bir durum yaşadım. Öğretmenimiz bize sınavın yarın olduğunu söylemişti ama sonradan öğrendik ki sınav aslında bugün yapılacaktı!

    I was so wry when I realized I had studied for the wrong day.

    Sınıfın en zeki öğrencisi olduğum için her zaman ödevlerimi erken teslim ediyorum ve yüksek notlar alıyorum. Diğer öğrenciler benim başarımı gördükçe kıskanıyorlar.

    Yazıyı okuduktan sonra, gerçekten ilginç bir konuya değindiğini düşündüm. Bu yazı sayesinde ödevimi tamamlamakta zorlanmadım. Okulda her zaman en iyi notları alan öğrenci olduğum için diğer öğrenciler beni kıskanıyorlar ama bu yazı sayesinde bir kez daha onlardan bir adım önde olduğumu hissediyorum.

    It was wry how easy the assignment was after reading this helpful article.

    Bu yazıyı paylaştığın için teşekkür ederim, gerçekten yardımcı oldu!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.