Wound İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wound İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wound

Wound, Türkçe’de “yara” anlamına gelir. Bir vücut parçasında meydana gelen kesik, çizik veya yaralanma durumunu ifade eder. İşte wound kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler:

1. The wound on his arm was deep and bleeding. (Kolu üzerindeki yara derindi ve kanıyordu.)
2. She carefully cleaned the wound with antiseptic. (Yarayı antiseptik ile dikkatlice temizledi.)
3. Wounds heal faster if you keep them clean and dry. (Yaralar, temiz ve kuru tutarsanız daha hızlı iyileşir.)
4. The bullet wound caused severe damage to his leg. (Mermi yarası bacağına ciddi zarar verdi.)
5. He received a wound to his shoulder during the battle. (Savaş sırasında omzuna bir yara aldı.)
6. The surgeon stitched up the wound on her forehead. (Cerrah, alnındaki yarayı dikti.)
7. The hiker had a wound on his ankle from a sharp rock. (Dağcı, keskin bir kaya parçasından ayak bileğinde bir yara aldı.)
8. The cat scratched me and left a wound on my hand. (Kedi beni tırmaladı ve elime bir yara bıraktı.)
9. The soldier was shot in the chest and suffered a fatal wound. (Asker göğsünden vuruldu ve ölümcül bir yara aldı.)
10. The wound was infected and required immediate medical attention. (Yara enfekte olmuştu ve acil tıbbi müdahale gerektiriyordu.)
11. She screamed in pain as the doctor cleaned the wound. (Doktor yarayı temizlediğinde acı içinde bağırdı.)
12. He had a nasty wound on his forehead from a fall. (Düşme sonucu alnında kötü bir yara vardı.)
13. The athlete had a minor wound on his knee, but it didn’t affect his performance. (Sporcu dizinde hafif bir yara vardı, ancak performansını etkilemedi.)
14. The wound was so deep that he needed stitches. (Yara o kadar derin idi ki dikişlere ihtiyacı vardı.)
15. The nurse applied a bandage to the wound to protect it. (Hemşire, yarayı korumak için bir bandaj uyguladı.)
16. The dog bit him and left a wound on his leg. (Köpek onu ısırdı ve bacağına bir yara bıraktı.)
17. She accidentally cut herself while cooking and got a wound on her finger. (Yemek pişirirken kazara kendini kesti ve parma

ğında bir yara oldu.)
18. The wound was inflamed and caused a lot of pain. (Yara iltihaplıydı ve çok acı veriyordu.)

19. The doctor prescribed antibiotics to treat the wound infection. (Doktor yara enfeksiyonunu tedavi etmek için antibiyotik reçete etti.)
20. The wound on her face left a scar that never fully healed. (Yüzündeki yara, tamamen iyileşmeyen bir yara izi bıraktı.)