Worse And Worse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worse And Worse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worse And Worse Nedir?

Worse and worse, “daha da kötüye” anlamına gelir. İki kez “worse” kelimesinin kullanılması, kötüye giden bir durumun giderek daha da kötüleştiğini vurgular.

Örnek cümleler:

1. The weather is getting worse and worse every day. (Hava her gün daha da kötüleşiyor.)
2. I’m afraid things are going from worse to worse. (Korkarım şeyler gittikçe daha da kötüleşiyor.)
3. The traffic was already bad, and then it got worse and worse. (Trafik zaten kötüydü, sonra daha da kötüleşti.)
4. Her health is getting worse and worse. (Sağlığı her geçen gün daha da kötüleşiyor.)
5. The economy seems to be getting worse and worse. (Ekonomi gitgide daha da kötüye gidiyor gibi görünüyor.)
6. The situation in the war-torn country is going from worse to worse. (Savaşın yıkıntıları içindeki ülkedeki durum gittikçe daha da kötüleşiyor.)
7. The more I tried to fix it, the worse and worse it became. (Düzeltmeye çalıştıkça, durum giderek daha da kötüleşti.)
8. She kept making the same mistake over and over, and it got worse and worse. (Aynı hatayı tekrar tekrar yapmaya devam etti ve durum giderek daha da kötüleşti.)
9. The pain in my back is getting worse and worse. (Sırtımdaki ağrı her geçen gün daha da kötüleşiyor.)
10. The team’s performance is going from worse to worse. (Takımın performansı gittikçe daha da kötüleşiyor.)
11. The company’s financial situation is deteriorating, and it’s getting worse and worse. (Şirketin mali durumu kötüleşiyor ve giderek daha da kötüleşiyor.)
12. The patient’s condition is worsening, and it’s getting worse and worse. (Hastanın durumu kötüleşiyor ve giderek daha da kötüleşiyor.)
13. The noise outside is getting worse and worse. (Dışarıdaki gürültü her geçen gün daha da kötüleşiyor.)
14. The smell is getting worse and worse, we need to take out the trash. (Koku her geçen gün daha da kötüleşiyor, çöpü çıkarmamız gerekiyor.)
15. The arguments between the two sides are becoming worse and worse. (İki taraf arasındaki tartışmalar giderek daha da kötüleşiyor.)
16. The stain on my shirt is getting worse and worse, I need to take it to the cleaners. (Gömleğimdeki leke giderek daha da kötüleşiyor, temizlemeciye götürmem gerekiyor.)
17. The pain in my tooth is getting worse and worse, I need to go to the dentist. (Dişimdeki ağrı giderek daha da kötüleşiyor, di

şe gitmem gerekiyor.)
18. The conflict between the two countries is getting worse and worse. (İki ülke arasındaki çatışma giderek daha da kötüleşiyor.)

19. The team’s morale is plummeting, and it’s getting worse and worse. (Takımın moral değeri düşüyor ve giderek daha da kötüleşiyor.)
20. The pollution in the city is getting worse and worse, we need to take action. (Şehirdeki kirlilik her geçen gün daha da kötüleşiyor, harekete geçmemiz gerekiyor.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)