Womanly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Womanly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Womanly

Womanly, kadınsı anlamına gelir. Bu kelime, bir kadının niteliklerini veya davranışlarını ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She carried herself with a womanly grace. (O, kendini kadınsı bir zarafetle taşıdı.)
2. Her womanly instincts told her to protect her child. (Kadınsı içgüdüleri, çocuğunu koruması gerektiğini söyledi.)
3. She has a womanly figure that men find attractive. (Erkeklerin çekici bulduğu bir kadınsı figürü var.)
4. Her womanly charm made her the center of attention. (Kadınsı çekiciliği, dikkatin merkezi haline getirdi.)
5. She was dressed in a womanly manner. (Kadınsı bir şekilde giyinmişti.)
6. She spoke in a womanly voice that was soothing to the ears. (Kulakları rahatlatan bir kadınsı ses tonuyla konuştu.)
7. She had a womanly strength that enabled her to overcome any obstacle. (Herhangi bir engeli aşmasına olanak sağlayan bir kadınsı gücü vardı.)
8. Her womanly intuition proved to be right once again. (Kadınsı sezgisi bir kez daha doğru çıktı.)
9. She was a womanly beauty that captured the hearts of many. (Çok sayıda insanın kalbini ele geçiren kadınsı bir güzelliği vardı.)
10. Her womanly grace and elegance made her the belle of the ball. (Kadınsı zarafeti ve şıklığı, balonun güzeli haline getirdi.)
11. She had a womanly touch that made everything she did seem effortless. (Her şeyi kolaymış gibi gösteren bir kadınsı dokunuşu vardı.)
12. Her womanly poise and confidence made her a natural leader. (Kadınsı duruşu ve güveni, doğal bir lider yapmıştı.)
13. She was a womanly presence that commanded respect. (Saygı uyandıran bir kadınsı varlığı vardı.)
14. Her womanly wisdom and experience were invaluable to those around her. (Kendisiyle ilgili olanlar için kadınsı bilgeliği ve tecrübesi paha biçilemezdi.)
15. She had a womanly sensitivity that allowed her to connect with others on a deeper level. (Başkalarıyla daha derin bir seviyede bağlantı kurmasına izin veren bir kadınsı hassasiyeti vardı.)
16. Her womanly warmth and kindness made her a beloved friend to many. (Çok sayıda insanın sevilen bir arkadaşı olan kadınsı sıcaklığı ve nezaketi vardı.)
17. She had a womanly nurturing nature that made her an excellent mother. (Mükemmel bir anne yapan kadınsı koruyucu doğası vardı.)
18. Her womanly determination and resilience helped her overcome the toughest challenges. (En zorlu zorlukları aşmas

ına yardımcı olan kadınsı kararlılığı ve direnci vardı.)
19. She embodied the essence of womanhood with her womanly grace and strength. (Kadınsı zarafeti ve gücüyle kadınlık özünü yansıtıyordu.)

20. Her womanly elegance and sophistication made her stand out in a crowd. (Kadınsı şıklığı ve zarafeti, kalabalıkta dikkat çekmesini sağladı.)

(Türkçe çeviriler kalın ve mavi renkte yazılmıştır.)