Woman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Woman İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Kadın

• I met a woman at the park yesterday. (Dün parkta bir kadınla tanıştım.)
• My mother is an amazing woman. (Annem harika bir kadın.)
• She is a very successful businesswoman. (O, çok başarılı bir iş kadını.)
• The woman in the red dress caught my attention. (Kırmızı elbiseli kadın dikkatimi çekti.)
• She is a kind-hearted woman who always helps others. (O, her zaman başkalarına yardım eden iyi yürekli bir kadın.)
• The woman who lives next door is a doctor. (Komşumuz olan kadın bir doktor.)
• I saw a woman walking her dog in the park. (Parkta köpeğiyle yürüyen bir kadın gördüm.)
• She is a very beautiful woman with blue eyes. (Mavi gözlü çok güzel bir kadın.)
• The woman at the reception desk was very helpful. (Resepsiyon masasındaki kadın çok yardımcı oldu.)
• She is a strong-willed woman who never gives up. (Asla pes etmeyen, kararlı bir kadın.)
• The woman sitting next to me on the plane was reading a book. (Uçakta yanımda oturan kadın bir kitap okuyordu.)
• She is a very talented woman who sings and plays the piano. (Şarkı söyleyen ve piyano çalan çok yetenekli bir kadın.)
• The woman in the car next to me was listening to music. (Benim yanımdaki arabada müzik dinleyen bir kadın vardı.)
• She is a kind and caring woman who volunteers at the local hospital. (Yerel hastanede gönüllü olarak çalışan iyi ve özenli bir kadın.)
• The woman who works at the bakery makes the best bread. (Fırında çalışan kadın en iyi ekmeği yapıyor.)
• She is a brave woman who fought for her rights. (Hakları için mücadele eden cesur bir kadın.)
• The woman in the movie was the main character. (Filmin baş karakteri kadındı.)
• She is a funny and entertaining woman who always makes me laugh. (Beni her zaman güldüren komik ve eğlenceli bir kadın.)
• The woman on the phone told me to hold for a moment. (Telefondaki kadın bana bir an için beklememi söyledi.)
• She is a successful businesswoman who started her own company. (Kendi şirketini kuran başarılı bir iş kadını.)

• The woman who taught me how to cook was my grandmother. (Yemek yapmayı öğreten kadın benim büyükannemdi.)
• She is a compassionate woman who volunteers at the animal shelter. (Hayvan barınağında gönüllü olarak çalışan merhametli bir kadın.)
• The woman in the blue dress is my sister. (Mavi elbiseli kadın benim kız kardeşim.)
• She is a determined woman who never gives up on her dreams. (Hayallerinden asla vazgeçmeyen kararlı bir kadın.)
• The woman who owns the bookstore is very knowledgeable about books. (Kitapçının sahibi kitaplar hakkında çok bilgili bir kadın.)
• She is a generous woman who donates to charity regularly. (Düzenli olarak hayır kurumlarına bağış yapan cömert bir kadın.)
• The woman in the photograph is my great-grandmother. (Fotoğraftaki kadın benim büyük büyükannem.)
• She is a hard-working woman who never complains about her job. (İşinden şikayet etmeyen, çalışkan bir kadın.)
• The woman who sang the national anthem at the game had a beautiful voice. (Maçta milli marşı söyleyen kadının güzel bir sesi vardı.)
• She is a kind woman who always puts others before herself. (Kendinden önce her zaman başkalarını düşünen iyi kalpli bir kadın.)
• The woman in the audience asked a question during the presentation. (Sunum sırasında seyircilerden bir kadın bir soru sordu.)
• She is a loving woman who takes care of her family. (Ailesine bakım gösteren sevgi dolu bir kadın.)
• The woman who delivered the package was very friendly. (Paketi teslim eden kadın çok dostça davrandı.)
• She is a patient woman who never gets angry easily. (Kolayca sinirlenmeyen sabırlı bir kadın.)
• The woman in the painting is the artist’s wife. (Tablodaki kadın sanatçının eşi.)
• She is a talented woman who has won many awards for her writing. (Yazdığı için birçok ödül kazanmış yetenekli bir kadın.)
• The woman who lives across the street from me has a beautiful garden. (Benim caddemde yaşayan kadının güzel bir bahçesi var.)