Wipe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wipe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wipe Nedir?

Wipe kelimesi, “silmek” veya “temizlemek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Wipe the table with a damp cloth. (Masayı nemli bir bezle silin.)
2. He used a tissue to wipe his nose. (Burnunu silmek için bir mendil kullandı.)
3. The company had to wipe all of its computer systems due to a virus. (Şirket, bir virüs nedeniyle tüm bilgisayar sistemlerini silmek zorunda kaldı.)
4. She reached for a towel to wipe her hands. (Ellerini silmek için bir havlu aldı.)
5. The teacher had to wipe the whiteboard clean before starting the next lesson. (Öğretmen, bir sonraki dersi başlatmadan önce beyaz tahtayı temizlemek zorunda kaldı.)
6. He accidentally spilled juice on the floor and had to wipe it up with a paper towel. (Yere yanlışlıkla meyve suyu döktü ve bunu kağıt havlu ile temizlemek zorunda kaldı.)
7. The team had to wipe the hard drive of all confidential data before disposing of the computer. (Ekip, bilgisayarı atmadan önce tüm gizli verilerin sabit diskini silmek zorunda kaldı.)
8. She needed to wipe away her tears after hearing the sad news. (Üzücü haberleri duyduktan sonra gözyaşlarını silmek zorunda kaldı.)
9. He used a sponge to wipe the kitchen counter. (Mutfak tezgahını temizlemek için bir sünger kullandı.)
10. The student had to wipe the whiteboard eraser clean before using it. (Öğrenci, kullanmadan önce beyaz tahta silgisini temizlemek zorunda kaldı.)
11. She always wipes her shoes on the doormat before entering the house. (

    Evin içine girmeden önce her zaman ayakkabılarını paspasın üzerinde siler.)

12. The athlete used a towel to wipe the sweat from his face. (Sporcu, terini yüzünden silmek için bir havlu kullandı.)
13. The computer technician had to wipe the hard drive clean of all viruses. (Bilgisayar teknisyeni, tüm virüsleri temizlemek için sabit diski silmek zorunda kaldı.)
14. He used a cloth to wipe the dust off the bookshelf. (Kitaplıktaki tozu silmek için bir bez kullandı.)
15. The mother had to wipe her child’s face after eating ice cream. (Çocuğunun dondurma yedikten sonra yüzünü temizlemek zorunda kaldı.)
16. He needed to wipe his glasses clean to see clearly. (Net görebilmek için gözlüklerini temizlemek zorunda kaldı.)
17. The janitor had to wipe the spill off the floor. (Temizlik görevlisi, yerdeki dökülmeyi temizlemek zorunda kaldı.)
18. She used a disinfectant wipe to wipe down the kitchen countertops. (Mutfak tezgahlarını dezenfekte etmek için bir temizlik bezi kullandı.)
19. The construction worker had to wipe the sweat from his forehead. (İnşaat işçisi, terini alnından silmek zorunda kaldı.)
20. The server had to wipe the table clean after the customers left. (Müşteriler ayrıldıktan sonra garson, masayı temizlemek zorunda kaldı.)