Windward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Windward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Windward ne demek?

Windward, rüzgarın esdiği yöne doğru olan veya bu yönde olan anlamına gelen bir terimdir.

Örnek Cümleler:

1. Windward side of the island is much more rainy than the leeward side. (Ada’nın rüzgarın estiği tarafı, rüzgarın esmediği tarafından çok daha yağışlıdır.)
2. The sailors adjusted the sails to catch the breeze from the windward direction. (Denizciler, yelkenleri rüzgarın geldiği yöne ayarladılar.)
3. The captain ordered the ship to change course and head for the windward side of the island. (Kaptan, geminin rotasını değiştirerek adanın rüzgarın estiği tarafına doğru gitmesini emretti.)
4. The trees on the windward side of the mountain are bent from the constant wind. (Dağın rüzgarın estiği tarafındaki ağaçlar sürekli rüzgarın etkisiyle bükülmüş durumda.)
5. The kite soared high in the sky as the wind blew from the windward direction. (Rüzgar rüzgarın geldiği yönden estiğinde, uçurtma gökyüzünde yüksek bir yere çıktı.)
6. The boat struggled to make progress as it sailed into the windward direction. (Tekne, rüzgarın geldiği yöne doğru seyir halinde ilerlemekte zorlandı.)
7. The wind turbines were placed on the windward side of the hill to maximize energy production. (Rüzgar türbinleri, enerji üretimini en üst seviyeye çıkarmak için tepenin rüzgarın estiği tarafına yerleştirildi.)
8. The waves on the windward side of the beach were too rough for swimming. (Plajın rüzgarın estiği tarafındaki dalgalar yüzme için çok sertti.)
9. The storm was approaching from the windward direction, so the fishermen returned to shore. (Fırtına, rüzgarın geldiği yönden yaklaşıyordu, bu nedenle balıkçılar karaya geri döndüler.)
10. The hikers were warned not to climb the windward side of the mountain due to the strong winds. (Dağın rüzgarın estiği tarafına tırmanmam

11. The airplane struggled to take off against the strong winds blowing from the windward direction. (Uçak, rüzgarın geldiği yönden esen güçlü rüzgarlarla mücadele ederek havalanmaya çalıştı.)
12. The plants on the windward side of the hill grow stronger and taller due to the constant wind. (Tepenin rüzgarın estiği tarafındaki bitkiler, sürekli rüzgar nedeniyle daha güçlü ve uzun büyürler.)
13. The ship’s captain studied the weather charts to determine the best route to sail around the windward side of the island. (Geminin kaptanı, adanın rüzgarın estiği tarafından etrafında seyir etmek için en iyi rotayı belirlemek için hava durumu grafiklerini inceledi.)
14. The flags on the mast fluttered in the breeze coming from the windward direction. (Bayraklar, rüzgarın geldiği yönden esen rüzgarla dalgalanıyordu.)
15. The beach on the windward side of the island is famous for its large waves that attract surfers. (Adanın rüzgarın estiği tarafındaki plaj, sörfçüleri cezbeden büyük dalgalarıyla ünlüdür.)
16. The fishermen set their nets in the water on the windward side of the bay to catch more fish. (Balıkçılar, daha fazla balık yakalamak için körfezin rüzgarın estiği tarafında ağlarını suya serdiler.)
17. The birds soared effortlessly on the strong currents of wind coming from the windward direction. (Kuşlar, rüzgarın geldiği yönden gelen güçlü rüzgar akımları üzerinde çabasızca süzülüyorlardı.)
18. The residents on the windward side of the town always had to secure their outdoor furniture due to the strong winds. (Kentin rüzgarın estiği tarafındaki sakinleri, güçlü rüzgarlar nedeniyle dış mekan mobilyalarını her zaman sağlamlaştırmak zorunda kalırlardı.)
19. The clouds formed over the windward side of the mountain due to the moist air rising from the ocean. (Okyanustan yükselen nemli havanın neden olduğu bulutlar, dağın rüzgarın estiği tarafında oluştu.)
20. The boat sailed along the coast on the w