Whup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whup Nedir?

Whup, genellikle Amerikan İngilizcesinde kullanılan bir argo terimdir. “Whup” kelimesi, “yendi”, “mağlup etmek”, “dövmek” anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. He whupped the other boxer in the first round. (O, diğer boksöre ilk turda dövüldü.)
2. If you don’t behave, I’ll have to whup you. (Davranışını düzeltmezsen seni dövmek zorunda kalacağım.)
3. The team was whupped by their opponents in the championship game. (Takım, şampiyonada rakipleri tarafından mağlup edildi.)
4. My dad used to whup me with a belt when I misbehaved. (Babam, kötü davrandığımda beni kemerle döverdi.)
5. The school bully was finally whupped by the new kid in class. (Okul zorbası, sınıftaki yeni çocuk tarafından sonunda dövüldü.)
6. She whupped her opponent in straight sets. (O, rakibini düz setlerle yendi.)
7. If you keep cheating, you’re going to get whupped. (Hile yapmaya devam edersen, dövüleceksin.)
8. The champion whupped his challenger in a decisive victory. (Şampiyon, rakibini kesin bir zaferle yendi.)
9. He whupped the eggs until they were fluffy. (Yumurtaları kabarık olana kadar çırptı.)
10. The old cowboy claimed he could whup any young buck in a rodeo. (Yaşlı kovboy, rodeoda herhangi bir genç boğaya karşı dövebileceğini iddia etti.)
11. The teacher threatened to whup the entire class if they didn’t stop misbehaving. (Öğretmen, kötü davranmaya devam ederlerse tüm sınıfı dövmekle tehdit etti.)
12. The underdog whupped the heavily favored team in a stunning upset. (Zaferi beklenmeyen takım, ağır favori takımı şaşırtan bir şekilde yendi.)
13. He whupped up a batch of cookies for the bake sale. (Fırın satışı için bir parti kurabiye hazırladı.)
14. The coach promised to whup his team into shape before the playoffs. (Antrenör, playoff öncesi takımını formda tutacağına söz verdi.)
15. She whupped out her phone to take a quick selfie. (Hızlı bir selfie çekmek için telefonunu çıkardı.)
16. The candidate whupped his opponent in the debate with well-prepared arguments. (Aday, iyi hazırlanmış argümanlarıyla tartışmada rakibini yendi.)
17. The chef whupped up a delicious meal for the dinner party. (Şef, yemek partisi için lezzetli bir yemek hazırladı.)
18. The cat whupped the dog in a

18. The cat whupped the dog in a fight over a toy. (Kedi, oyuncak üzerindeki kavgada köpeği yendi.)
19. The team was whupped by the opposing team’s star player. (Takım, rakip takımın yıldız oyuncusu tarafından dövüldü.)
20. The children were warned not to whup each other during recess. (Çocuklara, teneffüste birbirlerini dövmemeleri konusunda uyarıldı.)