Well-Bred İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Well-Bred İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Well-Bred

Well-bred, İngilizce’de “iyi yetiştirilmiş, iyi terbiyeli” anlamına gelir. Bu kelime bir kişinin eğitimli, kibar ve terbiyeli olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. She is a well-bred lady, and always speaks kindly to everyone. (O, iyi yetiştirilmiş bir hanımefendi ve herkese nazikçe konuşur.)
2. Well-bred people always show respect towards others. (İyi terbiyeli insanlar her zaman diğer insanlara saygı gösterirler.)
3. My parents always taught me to be well-bred and courteous. (Ailem her zaman iyi terbiyeli ve nazik olmayı öğretti.)
4. Being well-bred is not just about manners, it is also about having good values. (İyi terbiyeli olmak sadece iyi davranışlar sergilemekle alakalı değildir, aynı zamanda iyi değerlere sahip olmakla ilgilidir.)
5. A well-bred person knows how to behave in any situation. (İyi yetiştirilmiş bir kişi herhangi bir durumda nasıl davranacağını bilir.)
6. She comes from a well-bred family, and was brought up with good manners. (O, iyi terbiyeli bir aileden geliyor ve iyi davranışlarla yetiştirildi.)
7. Well-bred individuals always know how to make others feel comfortable. (İyi terbiyeli kişiler her zaman diğerlerini rahat ettirmeyi bilirler.)
8. Being well-bred means treating others with kindness and respect. (İyi terbiyeli olmak, diğerlerine naziklik ve saygıyla davranmak demektir.)
9. He is a well-bred man who always dresses impeccably. (O, her zaman kusursuz giyinen iyi terbiyeli bir adamdır.)
10. A well-bred person never speaks ill of others. (İyi terbiyeli bir kişi asla başkalarının kötüsünü söylemez.)
11. Well-bred individuals are always polite and courteous. (İyi terbiyeli kişiler her zaman nazik ve kibar olurlar.)
12. My grandmother was a well-bred lady who always taught me the importance of good manners. (Büyükannem, her zaman iyi davranışların önemini bana öğreten iyi terbiyeli bir hanımefendiydi.)
13. Well-bred people always listen to others and show empathy. (İyi terbiyeli insanlar her zaman başkalarını dinler ve empati gösterirler.)
14. Being well-bred means knowing how to behave in formal situations. (İyi terbiyeli olmak, resmi durumlarda nasıl davranılacağını bilmek demektir.)
15. A well-bred person never interrupts others while they are speaking. (İyi terbiyeli bir kişi, başkaları konuşurken kesinlikle araya girmez.)
16. Well-bred individuals always show good sportsmanship. (İyi terbiyeli kişiler

17. She has a well-bred manner and always knows how to make a good impression. (O, iyi terbiyeli bir tarzı var ve her zaman iyi bir izlenim bırakmayı bilir.)
18. Well-bred people know how to handle difficult situations with grace and dignity. (İyi terbiyeli insanlar, zor durumları zarafet ve haysiyetle yönetmeyi bilirler.)
19. Being well-bred means being considerate of others and their feelings. (İyi terbiyeli olmak, diğer insanları ve duygularını düşünmek demektir.)
20. Well-bred individuals always make sure to thank others for their kindness and help. (İyi terbiyeli kişiler, naziklik ve yardımlarından dolayı diğerlerine her zaman teşekkür etmeyi ihmal etmezler.)

(Türkçe çeviriler kalın olarak yazılmıştır.)