Wayward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wayward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wayward

İngilizce anlamı: disobedient, reckless, unpredictable, deviating from the right or intended course

Wayward kelimesi Türkçe’de “inatçı, asi, tutarsız, öngörülemeyen” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

  1. The wayward child refused to listen to his parents and kept running around. (İnatçı çocuk, ebeveynlerini dinlemeyi reddetti ve etrafta koşmaya devam etti.)
  2. She is known for her wayward behavior at parties. (Partilerdeki asi davranışlarıyla tanınıyor.)
  3. His wayward decisions cost him his job. (Öngörülemeyen kararları işini kaybetmesine sebep oldu.)
  4. The wayward wind blew the hat off her head. (Tutarsız rüzgar, şapkasını başından uçurdu.)
  5. The wayward driver caused a lot of accidents on the highway. (Yoldan çıkan sürücü, otoyolda birçok kazaya neden oldu.)
  6. She had a wayward streak that made her unpredictable. (Öngörülemeyen bir yanı vardı.)
  7. The wayward student always showed up late for class. (Tutarsız öğrenci her zaman derse geç kalmıştı.)
  8. His wayward lifestyle led him down a dangerous path. (Tutarsız yaşam tarzı, tehlikeli bir yola girmesine sebep oldu.)
  9. The wayward horse refused to be tamed. (İnatçı at, eğitilmeyi reddetti.)
  10. Her wayward thoughts kept her from focusing on her work. (Tutarsız düşünceleri, işine odaklanmasını engelledi.)
  11. The wayward river changed course and flooded nearby towns. (Öngörülemeyen nehir, yönünü değiştirip yakındaki kasabaları su bastı.)
  12. His wayward actions caused a rift between him and his friends. (Asi davranışları, arkadaşlarıyla arasını açtı.)
  13. The wayward storm damaged many homes and businesses. (Tutarsız fırtına, birçok ev ve iş yerini zarar verdi.)
  14. She had a wayward sense of humor that not everyone understood. (Anlayanların az olduğu bir öngörülemeyen mizah anlayışı vardı.)
  15. The wayward dog kept running away from its owner. (Sahibinden kaçan asi köpek.)
  16. His wayward ambition led him down a destructive path. (Tutarsız hırsları, yıkıcı bir yola soktu.)
  17. The wayward project went over budget and behind schedule. (Tutarsız proje, bütçeyi aştı ve zamanında bitirilemedi.)
  18. She had a wayward spirit that couldn’t be tamed. (Eğitilemeyen, asi bir ruhu vardı.)
  19. The wayward path led them to a beautiful hidden waterfall. (Tutarsız yolda ilerlerken, onları güzel bir gizli şelaleye götürdü.)
  20. His way
  1. His wayward behavior in school got him into a lot of trouble with the teachers. (Okuldaki asi davranışları, öğretmenlerle sorun yaşamasına neden oldu.)

Gördüğünüz gibi, wayward kelimesi çeşitli şekillerde kullanılabilir ve anlamı geniş kapsamlıdır. Bu kelime, tutarsızlık, asi davranışlar veya öngörülemeyen eylemler gibi durumları tanımlamak için kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.