Wastrel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wastrel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wastrel Nedir?

Wastrel İngilizce bir kelime olup, “kötü ya da savurgan bir şekilde zaman, para veya kaynak kullanarak, topluma faydasız olan kimse” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. He was labeled a wastrel because he spent all his inheritance money on parties. (Türkçe: Tüm miras parasını partilere harcadığı için o bir kaynak israfçısı olarak etiketlendi.)
  2. She couldn’t stand her wastrel ex-husband’s constant demands for money. (Türkçe: Sabit para talepleri yüzünden, kaynak israfçısı eski kocasını daha fazla tahammül edemedi.)
  3. The wastrel student never attended any classes and failed his exams. (Türkçe: Kaynak israfçısı öğrenci hiçbir derse katılmadı ve sınavlarında başarısız oldu.)
  4. He was a wastrel of time, spending his days playing video games. (Türkçe: Zaman israfçısı, günlerini video oyunları oynayarak geçiriyordu.)
  5. The wastrel politician used public funds for personal expenses. (Türkçe: Kamu kaynaklarını kişisel harcamaları için kullanan kaynak israfçısı siyasetçi.)
  6. She realized too late that her boyfriend was a wastrel who couldn’t hold down a job. (Türkçe: İşte duramayan kaynak israfçısı erkek arkadaşının farkına çok geç vardı.)
  7. The wastrel neighbor always played loud music late into the night. (Türkçe: Gece geç saatlere kadar yüksek sesle müzik çalan kaynak israfçısı komşu.)
  8. He was kicked out of his house by his parents for being a wastrel. (Türkçe: Kaynak israfçısı olduğu için evden ailesi tarafından atıldı.)
  9. The wastrel businessman spent millions on extravagant vacations. (Türkçe: Lüks tatillere milyonlar harcayan kaynak israfçısı iş adamı.)
  10. She couldn’t believe her brother had turned into such a wastrel after losing his job. (Türkçe: İşini kaybettikten sonra böyle bir kaynak israfçısı haline dönüştüğüne inanamadı.)
  11. The wastrel gambler had lost everything he had in the casino. (Türkçe: Kumarbaz kaynak israfçısı, casinoda sahip olduğu her şeyi kaybetmişti.)
  12. He was warned by his boss not to be a wastrel with company resources. (Türkçe: Şirket kaynaklarıyla kaynak israfçılığı yapmaması için patronu tarafından uyarıldı.)
  13. The wastrel teenager never cleaned his room or helped with chores. (Türkçe: Oda temizliği yapmayan ve işlerde yardım etmeyen kaynak israfçısı genç.)
  14. She couldn’t stand her friend’s wastrel boyfriend who always borrowed money from her. (Türkçe: Sürekli

onunla para ödünç alan kaynak israfçısı erkek arkadaşını daha fazla tahammül edemedi.)
15. The wastrel athlete didn’t take training seriously and never won any competitions. (Türkçe: Eğitimi ciddiye almayan ve hiçbir yarışmayı kazanmayan kaynak israfçısı sporcu.)

  1. He was a wastrel with food, always leaving half-eaten meals on the table. (Türkçe: Yiyeceklerle kaynak israfı yapan, her zaman yarım yemekleri masada bırakan birisiydi.)
  2. The wastrel student spent all his savings on designer clothes and accessories. (Türkçe: Tasarımcı giysileri ve aksesuarları için tüm birikimlerini harcayan kaynak israfçısı öğrenci.)
  3. She was disgusted by her neighbor’s wastrel attitude towards the environment. (Türkçe: Çevreye kaynak israfçısı tutumuna bayılan komşusundan iğreniyordu.)
  4. The wastrel actor was known for his extravagant parties and lavish lifestyle. (Türkçe: Şatafatlı partileri ve lüks yaşam tarzıyla tanınan kaynak israfçısı oyuncu.)
  5. He regretted his wastrel behavior and promised to be more responsible in the future. (Türkçe: Kaynak israfçısı davranışlarından pişmanlık duydu ve gelecekte daha sorumlu olacağına söz verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.