Wary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wary Nedir?

Wary, Türkçe anlamıyla “dikkatli” veya “şüpheci” anlamına gelir. Bir kişinin veya bir organizasyonun dikkatli olması, bir durum veya kişi hakkında şüpheci olması için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. She was wary of strangers who approached her on the street. (O, sokakta kendisine yaklaşan yabancılardan şüpheliydi.)
2. The company is wary of investing too much money in a new product. (Şirket, yeni bir ürüne çok fazla para yatırmaktan çekinmektedir.)
3. He was wary of accepting the job offer without knowing more about the company. (Şirket hakkında daha fazla bilgi sahibi olmadan iş teklifini kabul etmekten şüpheliydi.)
4. The parents were wary of letting their children play in the park after dark. (Ebeveynler, çocuklarının karanlıkta parkta oynamasına izin vermekten çekindiler.)
5. The politician was wary of making promises he couldn’t keep. (Politikacı, tutamayacağı vaatler vermekten çekindi.)
6. The company was wary of hiring someone without a solid work history. (Şirket, sağlam bir iş geçmişi olmayan birini işe almaktan şüpheliydi.)
7. She was wary of driving in heavy rain. (O, yoğun yağmurda araba kullanmaktan çekindi.)
8. The homeowner was wary of letting strangers into her house. (Ev sahibi, yabancıların evine girmesine izin vermekten şüpheliydi.)
9. The hiker was wary of bears in the woods. (Doğada ayıların varlığından şüpheliydi.)
10. The athlete was wary of pushing himself too hard during training. (Sporcu, antrenmanda kendisini fazla zorlamaktan çekindi.)
11. The company was wary of expanding too quickly. (Şirket, çok hızlı genişlemeden çekindi.)
12. The teacher was wary of giving students too much homework. (Öğretmen, öğrencilere fazla ödev vermekten çekindi.)
13. She was wary of lending money to friends. (Arkadaşlarına para ödünç vermekten şüpheliydi.)
14. The restaurant was wary of serving undercooked food. (Restoran, az pişmiş yiyecek servis etmekten çekindi.)
15. The artist was wary of showing his work to the public. (Sanatçı, eserlerini halka göstermekten şüpheliydi.)
16. The company was wary of partnering with a competitor. (Şirket, rakiple iş ortaklığı yapmaktan çekindi.)
17. The parents were wary of their teenager’s new friends. (Ebeveynler, ergenin yeni arkadaşlarından şüpheliydi.)
18. The company was wary of hiring someone who had been fired from their previous job. (Şirket, önceki işinden

kovan birini işe almaktan şüpheliydi.)
19. She was wary of giving out her personal information online. (O, kişisel bilgilerini çevrimiçi olarak vermekten çekindi.)

20. The driver was wary of speeding on the icy roads. (Sürücü, buzlu yollarda hız yapmaktan şüpheliydi.)