Warn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warn İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Uyarı vermek, dikkat çekmek, ikaz etmek

1. The teacher warned the students not to cheat on the exam. (Öğretmen sınavda kopya çekmemeleri konusunda öğrencileri uyarmıştı.)
2. The weather forecast warned of strong winds and heavy rain. (Hava durumu raporu, şiddetli rüzgar ve yoğun yağış konusunda uyarıda bulundu.)
3. The doctor warned the patient about the side effects of the medication. (Doktor ilacın yan etkileri konusunda hastayı uyardı.)
4. The lifeguard warned the swimmers not to go too far out into the ocean. (Can kurtaran yüzücülerin okyanusa çok uzağa gitmemeleri konusunda uyardı.)
5. The company warned its employees about the new security measures. (Şirket yeni güvenlik önlemleri konusunda çalışanlarını uyarmıştı.)
6. The sign warned drivers of a sharp turn ahead. (Tabela sürücüleri önlerinde keskin bir dönüş olduğu konusunda uyarmaktaydı.)
7. The police officer warned the crowd to disperse. (Polis memuru kalabalığın dağılması konusunda uyardı.)
8. The coach warned the team not to underestimate their opponents. (Antrenör takımın rakiplerini küçümsememeleri konusunda uyardı.)
9. The parent warned their child not to talk to strangers. (Ebeveyn çocuğunu yabancılarla konuşmamaları konusunda uyarmıştı.)
10. The airline warned passengers of possible delays due to bad weather. (Hava yolu şirketi yolcuları kötü hava koşulları nedeniyle olası gecikmeler konusunda uyardı.)
11. The security guard warned the visitors not to take photographs. (Güvenlik görevlisi ziyaretçilerin fotoğraf çekmemeleri konusunda uyardı.)
12. The store clerk warned the customer that the item was non-refundable. (Mağaza görevlisi müşteriyi ürünün iade edilemeyeceği konusunda uyarmıştı.)
13. The fire alarm warned the occupants of the building to evacuate. (Yangın alarmı binanın sakinlerini tahliye etmeleri konusunda uyardı.)
14. The trainer warned the athletes to stay hydrated during the competition. (Antrenör sporcuları yarışma sırasında susuz kalmamaları konusunda uyardı.)
15. The tour guide warned the tourists to watch their valuables in crowded areas. (Rehber turistleri kalabalık alanlarda değerli eşyalarına dikkat etmeleri konusunda uyardı.)
16. The construction worker warned his colleagues to wear safety gear. (İnşaat işçisi meslektaşlarını güvenlik ekipmanı takmaları konusunda uyardı.)
17. The referee warned the soccer player for a foul. (Hakem futbolcuyu

17. The referee warned the soccer player for a foul. (Hakem futbolcuyu faul yaptığı için uyardı.)
18. The manager warned the employee about their behavior at work. (Yönetici çalışanın iş yerindeki davranışları konusunda uyardı.)
19. The park ranger warned visitors not to feed the wild animals. (Park görevlisi ziyaretçileri yabani hayvanları beslememeleri konusunda uyardı.)
20. The financial advisor warned their client about the risks of investing in the stock market. (Mali danışman müşterisini borsaya yatırım yapmanın riskleri konusunda uyarmıştı.)