Wardrobe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wardrobe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wardrobe Nedir?

Wardrobe, giysilerinizi saklamak ve organize etmek için kullanılan mobilya parçasıdır.

Örnek Cümleler:

  1. I need to organize my wardrobe before my trip. (Seyahatimden önce gardrobumu düzenlemem gerekiyor.)
  2. My wardrobe is overflowing with clothes. (Gardrobum kıyafetlerle taşıyor.)
  3. I bought a new wardrobe for my bedroom. (Yatak odam için yeni bir gardrop satın aldım.)
  4. She has a huge wardrobe filled with designer clothes. (O, tasarımcı kıyafetleriyle dolu devasa bir gardroba sahip.)
  5. My favorite sweater is lost in my messy wardrobe. (Favori kazak, dağınık gardrobumda kayboldu.)
  6. I want to add more shelves to my wardrobe. (Gardrobuma daha fazla raf eklemek istiyorum.)
  7. He has a separate wardrobe for his suits. (O, takımları için ayrı bir gardrop kullanıyor.)
  8. I found a hole in the back of my wardrobe. (Gardrobumun arkasında bir delik buldum.)
  9. My wardrobe is full of summer clothes, I need to buy more winter clothes. (Gardrobom yaz kıyafetleriyle dolu, daha fazla kışlık kıyafet almalıyım.)
  10. My sister and I share the same wardrobe. (Kız kardeşim ve ben aynı gardrobu paylaşıyoruz.)
  11. The wardrobe in my hotel room is spacious. (Otel odamda bulunan gardrop geniş.)
  12. I need to declutter my wardrobe and donate some clothes. (Gardrobumu azaltmam ve bazı kıyafetleri bağışlamam gerekiyor.)
  13. My wardrobe is built-in, so it doesn’t take up too much space in my room. (Gardrobun, yerleşik olduğundan odamda çok fazla yer kaplamıyor.)
  14. She likes to keep her wardrobe color-coordinated. (O, gardrobunu renklerine göre koordine etmeyi seviyor.)
  15. The wardrobe door is stuck and won’t open. (Gardrop kapısı sıkıştı ve açılmıyor.)
  16. I found a moth in my wardrobe and had to throw away some clothes. (Gardrobumda bir güve buldum ve bazı kıyafetleri atmak zorunda kaldım.)
  17. I keep my shoes in a separate compartment in my wardrobe. (Ayakkabılarımı gardrop içinde ayrı bir bölmede saklıyorum.)
  18. The wardrobe has a full-length mirror on the door. (Gardrop kapısında tam boy ayna var.)
  19. My wardrobe is in dire need of organization. (Gardrobun düzenlenmesi acil olarak gerekiyor.)
  20. The antique wardrobe in the living room is a family heirloom. (Salondaki antika gardrop, aile mirasıdır.)

Wardrobe İle İlgili Cümleler (Devam)

  1. She bought a wardrobe with sliding doors to save space in her small apartment. (Küçük apartman dairesinde yerden tasarruf etmek için kayar kapılı bir gardrop satın aldı.)
  2. I always forget what I have in my wardrobe, so I made a list of my clothes. (Gardrobumdaki şeyleri her zaman unuturum, bu yüzden kıyafetlerimi bir liste yaptım.)
  3. The wardrobe is made of solid wood and has a beautiful finish. (Gardrop sağlam ahşaptan yapılmış ve güzel bir yüzeyi var.)
  4. I have a separate wardrobe for my workout clothes. (Spor yaparken giydiğim kıyafetler için ayrı bir gardrobum var.)
  5. My sister has a walk-in wardrobe, and it’s the envy of all her friends. (Kız kardeşimin yürüyerek içine girdiği bir gardrobusu var ve tüm arkadaşlarının kıskançlığına neden oluyor.)
  6. I found a vintage dress in my grandmother’s wardrobe. (Büyükannemin gardrobunda vintage bir elbise buldum.)
  7. The wardrobe has adjustable shelves, which makes it easy to customize. (Gardropta ayarlanabilir raflar var, bu da özelleştirmeyi kolaylaştırıyor.)
  8. He keeps his expensive suits in a special wardrobe with a lock. (Pahalı takımlarını kilitleyebildiği özel bir gardropta saklıyor.)
  9. I use my wardrobe as a decorative piece by adding plants and artwork. (Bitki ve sanat eserleri ekleyerek gardrobumu dekoratif bir parça olarak kullanıyorum.)
  10. The wardrobe is in the corner of the room and doesn’t take up too much space. (Gardrop odanın köşesinde ve çok fazla yer kaplamıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.