Wantonly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Wantonly İle İlgili Cümleler
Wantonly, Türkçe’de “kural tanımaz bir şekilde” veya “insafsızca” anlamına gelir. Aşağıda, wantonly kelimesinin cümle içinde kullanıldığı örnekler verilmiştir:
- She wantonly destroyed the evidence. (O, delilleri insafsızca yok etti.)
- The company wantonly polluted the river. (Şirket, nehri kural tanımaz bir şekilde kirletti.)
- He wantonly broke his friend’s trust. (Arkadaşının güvenini insafsızca bozdu.)
- The politician wantonly ignored the needs of his constituents. (Politikacı, seçmenlerinin ihtiyaçlarını insafsızca görmezden geldi.)
- The soldiers wantonly killed innocent civilians. (Askerler, masum sivilleri insafsızca öldürdü.)
- She wantonly spent all her savings on luxury items. (O, tüm birikimlerini lüks eşyalara kural tanımaz bir şekilde harcadı.)
- The athlete wantonly disregarded the rules of the game. (Sporcu, oyun kurallarını insafsızca görmezden geldi.)
- The company wantonly fired its employees without any notice. (Şirket, herhangi bir uyarı yapmadan çalışanlarını insafsızca işten çıkardı.)
- He wantonly lied to his wife about his whereabouts. (Karısına, nerede olduğu hakkında insafsızca yalan söyledi.)
- The dictator wantonly oppressed his people. (Diktatör, halkını insafsızca baskıladı.)
- She wantonly damaged the reputation of her rival. (Rakibinin itibarını insafsızca zedeledi.)
- The hackers wantonly stole sensitive information. (Hacker’lar, hassas bilgileri insafsızca çaldılar.)
- The driver wantonly ignored the traffic signals. (Sürücü, trafik işaretlerini insafsızca görmezden geldi.)
- The gang members wantonly vandalized the public property. (Çete üyeleri, kamu malına kural tanımaz bir şekilde zarar verdi.)
- The landlord wantonly increased the rent without any reason. (Ev sahibi, herhangi bir neden olmaksızın kira ücretini insafsızca arttırdı.)
- She wantonly flirted with her friend’s boyfriend. (O, arkadaşının erkek arkadaşıyla insafsızca flört etti.)
- The children wantonly destroyed the garden. (Çocuklar, bahçeyi insafsızca tahrip etti.)
- The company wantonly discriminated against minority groups. (Şirket, azınlık gruplara insafsızca ayrımcılık yaptı.)
- He wantonly wasted his time instead of studying. (Ders çalışmak yerine, zamanını insafsızca boşa harcadı.)
- The defendant wantonly disregarded the court order. (Sanık, mahkeme emrine insafsızca uymadı.)
- The burglar wantonly broke into the house and stole valuable items. (Hırsız, eve kural tanımaz bir şekilde girip değerli eşyaları çaldı.)
- She wantonly criticized her colleague’s work without considering the effort put into it. (O, meslektaşının emeğini düşünmeden işini insafsızca eleştirdi.)
- The company wantonly cut down trees in the protected forest. (Şirket, korunan ormanda kural tanımaz bir şekilde ağaçları kesti.)
- He wantonly ignored the safety regulations and put his colleagues in danger. (Güvenlik kurallarını insafsızca görmezden gelerek meslektaşlarını tehlikeye attı.)
- The artist wantonly vandalized public property with his graffiti. (Sanatçı, grafitileriyle kamu malına insafsızca zarar verdi.)
- The manager wantonly fired the employee for personal reasons. (Yönetici, kişisel nedenlerle insafsızca çalışanı işten çıkardı.)
- The driver wantonly drove over the speed limit, endangering other drivers on the road. (Sürücü, hız limitini aşarak yoldaki diğer sürücüleri tehlikeye attı.)
- The student wantonly plagiarized his essay without giving credit to the original source. (Öğrenci, orijinal kaynağı belirtmeden insafsızca yazısını kopyaladı.)
- The company wantonly ignored the customer complaints, resulting in a decrease in sales. (Şirket, müşteri şikayetlerini insafsızca görmezden gelerek satışların azalmasına neden oldu.)
- The protester wantonly damaged public property during the demonstration. (Protestocu, gösteri sırasında kamu malına kural tanımaz bir şekilde zarar verdi.)
Hemen Yorum Yaz