Wanton İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wanton İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wanton Nedir?

Wanton, gereksiz yere aşırıya kaçan, kontrolsüz ve amaçsız davranışlar sergileyen kişiler için kullanılan bir sıfattır. İngilizcede “immoral” ve “reckless” gibi kelimelerle eş anlamlıdır.

Örnek Cümleler:

  1. She was accused of wanton cruelty to animals. (Hayvanlara karşı gereksiz yere aşırı şiddet uygulamakla suçlandı.)
  2. The wanton destruction of the forest outraged environmental activists. (Ormanın kontrolsüz ve amaçsız bir şekilde yok edilmesi, çevreci aktivistleri öfkelendirdi.)
  3. He led a wanton life of excess and debauchery. (O, aşırılık ve ahlaksızlık dolu kontrolsüz bir yaşam sürdürdü.)
  4. The wanton disregard for safety led to a tragic accident. (Güvenlik konusunda kontrolsüz bir ihmal, trajik bir kazaya neden oldu.)
  5. The wanton spending of the company’s money ultimately led to its bankruptcy. (Şirketin para harcama konusundaki kontrolsüz tutumu sonunda iflasına sebep oldu.)
  6. The wanton neglect of the building’s maintenance caused it to fall into disrepair. (Bina bakımı konusundaki kontrolsüz ihmal, onun bakımsızlığına yol açtı.)
  7. The wanton disregard for traffic laws caused a deadly car crash. (Trafik kurallarına kontrolsüz bir şekilde uymama, ölümcül bir araba kazasına neden oldu.)
  8. The wanton destruction of historical landmarks is a crime against culture. (Tarihi simgelerin kontrolsüz ve amaçsız bir şekilde yok edilmesi, kültüre karşı bir suçtur.)
  9. The wanton use of pesticides is harmful to the environment. (Tarım ilaçlarının kontrolsüz kullanımı, çevreye zararlıdır.)
  10. Wanton spending can lead to financial ruin. (Kontrolsüz harcama, finansal felakete yol açabilir.)
  11. She had a wanton disregard for the rules of the game. (Oyun kurallarına karşı kontrolsüz bir ihmali vardı.)
  12. The wanton destruction of evidence made it difficult to solve the case. (Kanıtların kontrolsüz ve amaçsız bir şekilde yok edilmesi, davayı çözmeyi zorlaştırdı.)
  13. The wanton behavior of the party guests caused damage to the host’s property. (Parti misafirlerinin kontrolsüz davranışları, ev sahibinin malına zarar verdi.)
  14. The wanton disregard for human life is a heinous crime. (İnsan hayatına karşı kontrolsüz bir ihmal, iğrenç bir suçtur.)
  15. The wanton use of violence is never acceptable. (Şiddetin kontrolsüz kullanımı asla kabul edilemez.)
  16. The wanton pollution of the air and water is a threat to public health. (Hava ve

suyun kontrolsüz kirlenmesi, halk sağlığı için bir tehdit oluşturur.)
17. The wanton disregard for privacy is a violation of basic human rights. (Mahremiyete karşı kontrolsüz bir ihmal, temel insan haklarının ihlalidir.)

  1. The wanton exploitation of workers is unethical and illegal. (İşçilerin kontrolsüz sömürülmesi, etik ve yasal değildir.)
  2. The wanton destruction of cultural heritage sites is a loss for all of humanity. (Kültürel miras alanlarının kontrolsüz ve amaçsız bir şekilde yok edilmesi, insanlık için bir kayıptır.)
  3. The wanton behavior of some politicians is eroding public trust in government. (Bazı siyasetçilerin kontrolsüz davranışları, halkın hükümete olan güvenini azaltıyor.)

(Türkçe anlamlar için cümlelerin sonuna parantez içinde Türkçe karşılıklarını ekledim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.