Wait İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wait İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Wait” İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlam: “Wait” kelimesi Türkçe’de “beklemek” anlamına gelir.

1. Can you wait a minute? I’ll be right back. – Bir dakika bekleyebilir misin? Hemen döneceğim.
2. I hate waiting in line at the grocery store. – Market sırasında beklemekten nefret ediyorum.
3. I’m sorry, you’ll have to wait your turn. – Üzgünüm, sıranızı beklemeniz gerekiyor.
4. She waited for her boyfriend for two hours. – O, erkek arkadaşı için iki saat bekledi.
5. I can’t wait to see my family again. – Ailemi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
6. We waited patiently for the bus to arrive. – Otobüsün gelmesini sabırla bekledik.
7. The waiter brought us our drinks. – Garson bize içeceklerimizi getirdi.
8. I’m waiting for the results of my exam. – Sınav sonuçlarımı bekliyorum.
9. Don’t wait until the last minute to start your project. – Projenize başlamak için son dakikaya kadar beklemeyin.
10. She waited until he finished speaking before responding. – Cevap vermeden önce konuşması bitene kadar bekledi.
11. I had to wait for the storm to pass before I could go outside. – Dışarı çıkmadan önce fırtınanın geçmesini beklemek zorunda kaldım.
12. I can’t wait for summer vacation. – Yaz tatili için sabırsızlanıyorum.
13. She waited for him at the airport. – Havaalanında onu bekledi.
14. I’m tired of waiting for him to call me back. – Beni geri aramasını beklemekten yoruldum.
15. We had to wait for the train to pass before crossing the tracks. – Rayları geçmeden önce trenin geçmesini beklememiz gerekiyordu.
16. He waited nervously for the interview to start. – Röportajın başlamasını sinirli bir şekilde bekledi.
17. I’ll wait for you in the lobby. – Seni lobide bekleyeceğim.
18. She couldn’t wait to try the new restaurant in town

19. I hate to wait for my food to cool down before I can eat it. – Yemeğimin soğumasını beklemekten hoşlanmam.
20. The doctor asked us to wait in the waiting room until he was ready to see us. – Doktor, bizi görmeye hazır olana kadar bekleme odasında beklememizi istedi.