Waistcoat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Waistcoat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Waistcoat Nedir?

Waistcoat, Türkçe karşılığı yelek olan bir giyim parçasıdır. Genellikle erkekler tarafından takım elbise veya smokin gibi resmi kıyafetlerin altına giyilir.

Örnek Cümleler:

1. I always wear a waistcoat with my suit. (Ben her zaman takım elbisemle birlikte yelek giyerim.)

2. He looked very sharp in his black waistcoat and white shirt. (Siyah yeleği ve beyaz gömleği ile çok şık görünüyordu.)

3. The groomsmen all wore matching waistcoats for the wedding. (Damat adayının arkadaşları, düğün için uyumlu yelekler giydiler.)

4. I prefer a tweed waistcoat for a more casual look. (Daha sade bir görünüm için yün yelekleri tercih ederim.)

5. He unbuttoned his waistcoat after dinner and leaned back in his chair. (Akşam yemeğinden sonra yeleğinin düğmelerini çözdü ve sandalyesinde geriye yaslandı.)

6. The waistcoat added a touch of elegance to his outfit. (Yelek, kıyafetine bir dokunuşluk şıklık kattı.)

7. I forgot to wear my waistcoat to the job interview. (İş görüşmesine yeleğimi giymeyi unuttum.)

8. He wore a brightly colored waistcoat to stand out in the crowd. (Kalabalık içinde öne çıkmak için canlı renklerde bir yelek giydi.)

9. The waistcoat had a pocket for his pocket watch. (Yeleğin içinde cep saati için bir cebi vardı.)

10. She embroidered her initials on the back of the waistcoat. (Yeleğin arkasına kendi harflerini nakışladı.)

11. The waistcoat was too tight and he couldn’t button it up. (Yelek çok sıkıydı ve düğmelerini ilikleyemedi.)

12. The waistcoat was made of velvet and felt soft to the touch. (Yelek kadife malzemeden yapılmıştı ve dokunması yumuşaktı.)

13. He wore a waistcoat instead of a jacket on the warmer days. (Daha sıcak günlerde yelek giydi, ceket yerine

14. The waistcoat was a traditional part of the Scottish dress called a kilt outfit. (Yelek, kilt adı verilen geleneksel İskoç giysisinin bir parçasıydı.)

15. The waistcoat had gold buttons that matched his cufflinks. (Yeleğin altın düğmeleri, manşet düğmeleriyle eşleşiyordu.)

16. She loved the way the waistcoat looked on him and complimented his style. (Yeleğin onun üzerindeki görünümünü sevdi ve stilini övdü.)

17. The waistcoat added a layer of warmth on a cold winter day. (Soğuk bir kış gününde yelek, bir kat ekstra sıcaklık sağladı.)

18. The waistcoat had a slimming effect on his waistline. (Yelek, bel çevresinde inceltici bir etkiye sahipti.)

19. The tailor suggested a wool waistcoat to pair with the wool suit. (Terzi, yün takım elbiseyle birlikte yün yelek önerdi.)

20. He wore a waistcoat with a patterned bowtie for a more playful look. (Daha oyuncu bir görünüm için desenli bir papyon ile yelek giydi.)