Vulnerable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vulnerable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vulnerable

Türkçe Anlamı: Savunmasız, hassas, zayıf, güvenliksiz.

  • Örnek Cümleler:
  • The elderly are vulnerable to COVID-19. (Yaşlılar COVID-19’a karşı savunmasızdırlar.)
  • The company’s security system is vulnerable to hacking attacks. (Şirketin güvenlik sistemi, hack saldırılarına karşı güvenliksizdır.)
  • The child’s health was vulnerable due to the lack of nutritious food. (Çocuğun sağlığı, besleyici yiyeceklerin eksikliği nedeniyle zayıfdı.)
  • She felt vulnerable and scared after the robbery. (Soygun sonrasında kendini hassas ve korkmuş hissetti.)
  • The country’s economy is vulnerable to changes in global markets. (Ülkenin ekonomisi, küresel piyasalardaki değişikliklere savunmasızdır.)
  • Children from broken families are vulnerable to emotional and behavioral problems. (Ayrılmış ailelerden gelen çocuklar, duygusal ve davranışsal sorunlara hassasdırlar.)
  • The data on the computer is vulnerable to viruses and malware. (Bilgisayardaki veriler, virüsler ve kötü amaçlı yazılımlara karşı güvenliksizdır.)
  • The community is vulnerable to natural disasters such as floods and earthquakes. (Toplum, sel ve deprem gibi doğal afetlere savunmasızdır.)
  • Patients with weakened immune systems are vulnerable to infections. (Zayıf bağışıklık sistemine sahip hastalar, enfeksi

    yonlara karşı hassasdırlar.)

  • The small business was vulnerable to bankruptcy due to financial difficulties. (Küçük işletme, mali zorluklar nedeniyle iflasa karşı savunmasızdı.)
  • People with disabilities are vulnerable to discrimination and inequality. (Engelli insanlar, ayrımcılığa ve eşitsizliğe karşı hassasdırlar.)
  • Old buildings are vulnerable to collapse during earthquakes. (Eski binalar, depremlerde çökme riskiyle karşı karşıyadırlar.)
  • The system’s security is vulnerable to cyber-attacks. (Sistemin güvenliği, siber saldırılara karşı güvenliksizdır.)
  • Children living in poverty are vulnerable to malnutrition and illness. (Yoksulluk içinde yaşayan çocuklar, yetersiz beslenme ve hastalığa hassasdırlar.)
  • Women in some cultures are vulnerable to violence and abuse. (Bazı kültürlerdeki kadınlar, şiddet ve istismara maruz kalmaya eğilimlidirler.)
  • The company’s reputation is vulnerable to negative publicity. (Şirketin itibarı, olumsuz reklamlara savunmasızdır.)
  • The internet can make children vulnerable to online predators. (İnternet, çocukları çevrimiçi avcılara karşı hassas hale getirebilir.)
  • People who are socially isolated are vulnerable to mental health problems. (Sosyal olarak izole olan insanlar, zihinsel sağlık sorunlarına yatkındırlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.