Voyage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Voyage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Voyage Nedir?

Voyage, genellikle uzun bir yolculuğu ifade etmek için kullanılan bir İngilizce kelime. Türkçe karşılığı ise “seyahat” veya “yolculuk” olarak çevrilebilir.

Örnek Cümleler:

1. My voyage to Europe was the best trip I’ve ever taken. (Avrupa’ya yaptığım seyahat, şimdiye kadar yaptığım en iyi geziydi.)
2. The explorers embarked on a long voyage to discover new lands. (Kaşifler, yeni topraklar keşfetmek için uzun bir yolculuğa çıktılar.)
3. The ship’s captain announced that the voyage would be delayed due to bad weather. (Gemi kaptanı, kötü hava koşulları nedeniyle yolculuğun gecikeceğini duyurdu.)
4. Magellan’s voyage around the world took nearly three years to complete. (Magellan’ın dünya etrafındaki seyahati tamamlamak için neredeyse üç yıl sürdü.)
5. The cruise ship offered a luxurious voyage across the Caribbean Sea. (Kruvaziyer gemisi, Karayip Denizi’nde lüks bir seyahat sunuyordu.)
6. The astronauts’ voyage to the moon was a historic achievement for humanity. (Astronotların Ay’a yaptığı seyahat, insanlık için tarihi bir başarıydı.)
7. The merchant ships of the 17th century made dangerous voyages across the Atlantic Ocean. (17. yüzyılın tüccar gemileri, Atlas Okyanusu’nu geçerek tehlikeli seyahatler yaptılar.)
8. We’re planning a voyage to Australia next year to visit our relatives. (Gelecek yıl Avustralya’ya akrabalarımızı ziyaret etmek için bir seyahat planlıyoruz.)
9. The novel tells the story of a young boy’s voyage of self-discovery. (Roman, genç bir çocuğun özgülük yolculuğunun hikayesini anlatıyor.)
10. The tourists enjoyed a scenic voyage along the Norwegian fjords. (Turistler, Norveç’in fiyortları boyunca muhteşem bir seyahat keyfi yaşadılar.)
11. The sailing team prepared for a long and challenging voyage across the Pacific Ocean. (Yelken takımı, Pasifik Okyanusu’nu geçecek uzun ve zorlu bir seyah

12. The documentary follows the voyage of a group of scientists studying the effects of climate change on marine life. (Belgesel, deniz yaşamı üzerindeki iklim değişikliği etkilerini araştıran bir grup bilim insanının seyahatini takip ediyor.)
13. The young couple decided to go on a romantic voyage on a gondola in Venice. (Genç çift, Venedik’teki bir gondol ile romantik bir seyahate çıkmaya karar verdiler.)
14. The captain’s log recorded every detail of the ship’s voyage, from the weather conditions to the crew’s activities. (Kaptanın günlüğü, geminin seyahatiyle ilgili her ayrıntıyı, hava koşullarından mürettebatın faaliyetlerine kadar kaydetti.)
15. The passengers were excited to start their voyage on the luxurious cruise liner. (Yolcular, lüks kruvaziyer gemisiyle seyahatlerine başlamak için heyecanlıydılar.)
16. The historical novel describes the perilous voyage of a group of immigrants crossing the Atlantic in the 19th century. (Tarihi roman, 19. yüzyılda Atlas Okyanusu’nu geçen bir göçmen grubunun tehlikeli seyahatini anlatıyor.)
17. The famous explorer’s voyage to the South Pole was fraught with challenges and danger. (Ünlü kaşifin Güney Kutbu’na yaptığı seyahat zorluklar ve tehlike ile doluydu.)
18. The travel agency offers a variety of voyages to exotic destinations around the world. (Seyahat acentesi, dünya çapında egzotik destinasyonlara farklı seyahatler sunuyor.)
19. The children’s book tells the story of a toy’s imaginary voyage through space and time. (Çocuk kitabı, bir oyuncak bebeğin hayali uzay ve zaman yolculuğu hikayesini anlatıyor.)
20. The artist’s paintings were inspired by his voyages to different countries and cultures around the world. (Sanatçının resimleri, dünya çapında farklı ülke ve kültürlere yaptığı seyahatlerden esinlenerek oluşturuldu.)