Volleyball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Volleyball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Volleyball İle İlgili Cümleler

Volleyball, Türkçe anlamı ile “Voleybol”, iki takım arasında bir ağın üzerinden topun karşı tarafa atılmasıyla oynanan bir takım sporudur. İşte İngilizce örnek cümleler:

  1. I love playing volleyball on the beach. (Sahilde voleybol oynamayı seviyorum.)
  2. She served the volleyball with great force. (O, voleybol topunu büyük bir kuvvetle servis yaptı.)
  3. The volleyball match was intense and exciting. (Voleybol maçı yoğun ve heyecanlıydı.)
  4. Our team won the volleyball tournament. (Takımımız voleybol turnuvasını kazandı.)
  5. The volleyball net needs to be tightened. (Voleybol ağı sıkılaştırılmalı.)
  6. She spiked the volleyball over the net for a point. (O, voleybol topunu file üzerinden puan almak için sert bir şekilde smaçladı.)
  7. He dove to save the volleyball from hitting the ground. (Yere düşmeden önce voleybol topunu kurtarmak için dalış yaptı.)
  8. The volleyball team practiced their serves for an hour. (Voleybol takımı servislerini bir saat boyunca çalıştı.)
  9. She is the captain of the school’s volleyball team. (O, okulun voleybol takımının kaptanıdır.)
  10. The volleyball game lasted for three hours. (Voleybol oyunu üç saat sürdü.)
  11. He passed the volleyball to his teammate for a set. (O, takım arkadaşına set yapmak için voleybol topunu pasladı.)
  12. The volleyball court is 18 meters long and 9 meters wide. (Voleybol sahası 18 metre uzunluğunda ve 9 metre genişliğindedir.)
  13. The volleyball players wear knee pads to protect themselves. (Voleybol oyuncuları kendilerini korumak için dizlik giyerler.)
  14. The volleyball hit the ceiling and came back down. (Voleybol topu tavana çarptı ve geri düştü.)
  15. The volleyball coach gave the team a pep talk before the game. (Voleybol antrenörü maç öncesinde takıma moral verici bir konuşma yaptı.)
  16. She played volleyball in college and was very successful. (O, üniversitede voleybol oynadı ve çok başarılıydı.)
  17. The volleyball referee made a controversial call. (Voleybol hakemi tartışmalı bir karar verdi.)
  18. They won the first set of the volleyball match. (O, voleybol maçının ilk setini kazandılar.)
  19. The volleyball tournament attracted teams from all over the world. (Voleybol turnuvası dü
  1. After the game, the volleyball players shook hands and congratulated each other. (Maçtan sonra, voleybol oyuncuları el sıkışarak birbirlerini tebrik ettiler.)

Bu örnek cümlelerin Türkçe çevirileri şu şekildedir:

  1. Sahilde voleybol oynamayı seviyorum.
  2. O, voleybol topunu büyük bir kuvvetle servis yaptı.
  3. Voleybol maçı yoğun ve heyecanlıydı.
  4. Takımımız voleybol turnuvasını kazandı.
  5. Voleybol ağı sıkılaştırılmalı.
  6. O, voleybol topunu file üzerinden puan almak için sert bir şekilde smaçladı.
  7. Yere düşmeden önce voleybol topunu kurtarmak için dalış yaptı.
  8. Voleybol takımı servislerini bir saat boyunca çalıştı.
  9. O, okulun voleybol takımının kaptanıdır.
  10. Voleybol oyunu üç saat sürdü.
  11. O, takım arkadaşına set yapmak için voleybol topunu pasladı.
  12. Voleybol sahası 18 metre uzunluğunda ve 9 metre genişliğindedir.
  13. Voleybol oyuncuları kendilerini korumak için dizlik giyerler.
  14. Voleybol topu tavana çarptı ve geri düştü.
  15. Voleybol antrenörü maç öncesinde takıma moral verici bir konuşma yaptı.
  16. O, üniversitede voleybol oynadı ve çok başarılıydı.
  17. Voleybol hakemi tartışmalı bir karar verdi.
  18. O, voleybol maçının ilk setini kazandılar.
  19. Voleybol turnuvası dünya genelinden takımları çekti.
  20. Maçtan sonra, voleybol oyuncuları el sıkışarak birbirlerini tebrik ettiler.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.