Visualise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Visualise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Visualise

Visualise, bir şeyi zihinde canlandırma veya görselleştirme eylemidir. Özellikle, bir fikir veya tasarımı somut hale getirmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I can visualise the finished product in my mind’s eye. (Zihnimde bitmiş ürünü görselleştirebiliyorum.)
2. She struggled to visualise the concept that her boss was explaining. (Patronunun açıkladığı kavramı görselleştirmekte zorlandı.)
3. I need to visualise the layout before we start construction. (İnşaata başlamadan önce düzeni görselleştirmem gerekiyor.)
4. He used diagrams to help visualise the process. (Süreci görselleştirmeye yardımcı olmak için diyagramlar kullandı.)
5. Visualising success can help motivate you to achieve your goals. (Başarıyı görselleştirmek, hedeflerinizi başarmak için sizi motive edebilir.)
6. She closed her eyes and tried to visualise a peaceful scene. (Gözlerini kapattı ve huzurlu bir sahneyi görselleştirmeye çalıştı.)
7. Visualising the consequences of our actions can help us make better decisions. (Eylemlerimizin sonuçlarını görselleştirmek, daha iyi kararlar almamıza yardımcı olabilir.)
8. The architect used software to visualise the building’s design. (Mimar, binanın tasarımını görselleştirmek için yazılım kullandı.)
9. I find it easier to visualise concepts when they are presented in a diagram. (Kavramlar diyagramlarla sunulduğunda, daha kolay görselleştirebildiğimi buluyorum.)
10. Visualising the finish line can help athletes push through the pain. (Bitiş çizgisini görselleştirmek, sporcuların acıya dayanmasına yardımcı olabilir.)
11. The artist visualised the landscape in vivid detail. (Sanatçı, manzarayı canlı detaylarıyla görselleştirdi.)
12. Visualising yourself achieving your goals can increase your self-confidence. (Hedeflerinizi başarma kendinizi görselleştirme, özgüveninizi artırabilir.)
13. She used a vision board to visualise her dream life. (Hayal ettiği hayatı görselleştirmek için bir vizyon tahtası kullandı.)
14. Visualising the steps needed to complete a task can make it seem less daunting. (Bir görevi tamamlamak için gereken adımları görselleştirmek, daha az korkutucu görünmesini sağlayabilir.)
15. The virtual reality headset allowed users to visualise themselves in different environments. (Sanal gerçeklik başlığı, kullanıcıların farklı ortamlarda kendilerini görselleştirmelerine olanak tanıdı.)
16. Visualising the possible outcomes of a decision can help you make a more informed choice. (Bir kararın olası sonuçlarını görselleştirmek, daha bilinçli

bir seçim yapmanıza yardımcı olabilir.)
17. The teacher asked the students to visualise a scene from the book they were reading. (Öğretmen, öğrencilere okudukları kitaptan bir sahne görselleştirmelerini istedi.)

18. Visualising a relaxing environment can help reduce stress and anxiety. (Rahatlatıcı bir ortam görselleştirmek, stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.)
19. The company used virtual reality to visualise potential office layouts. (Şirket, potansiyel ofis düzenlerini görselleştirmek için sanal gerçeklik kullandı.)
20. Visualising the end result can help you stay motivated during a long project. (Sonuçları görselleştirmek, uzun bir projede motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olabilir.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah renkli yazılmıştır.)