Visionary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Visionary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Visionary İle İlgili Cümleler

Visionary, Türkçe karşılığı olarak “geleceği öngören, ileri görüşlü” anlamına gelmektedir. İşte bu kelimeyle ilgili örnek cümleler:

1. Steve Jobs was a visionary leader who revolutionized the tech industry. (Steve Jobs, teknoloji endüstrisini devrimleştiren bir ileri görüşlü liderdi.)
2. The company’s CEO is a visionary who always thinks outside the box. (Şirketin CEO’su, her zaman sınırları zorlayan bir ileri görüşlüdür.)
3. His visionary ideas were dismissed by many as unrealistic. (Onun ileri görüşlü fikirleri, birçok kişi tarafından gerçekçi olmayanlar olarak reddedildi.)
4. The movie director’s visionary approach to filmmaking is truly inspiring. (Film yönetmeninin sinema yapma konusundaki ileri görüşlü yaklaşımı gerçekten ilham verici.)
5. The visionary architect designed a building that was ahead of its time. (İleri görüşlü mimar, zamanının ötesinde bir bina tasarladı.)
6. Elon Musk is often considered a visionary entrepreneur due to his ambitious plans for the future. (Elon Musk, gelecek için hırslı planları nedeniyle sık sık bir ileri görüşlü girişimci olarak kabul edilir.)
7. The company’s visionary strategy helped it become a market leader. (Şirketin ileri görüşlü stratejisi, pazar lideri olmasına yardımcı oldu.)
8. The visionary artist’s work was ahead of its time and still inspires many today. (İleri görüşlü sanatçının eserleri, zamanının ötesindeydi ve hala bugün birçok kişiye ilham veriyor.)
9. Martin Luther King Jr. was a visionary leader who fought for civil rights and equality. (Martin Luther King Jr., sivil haklar ve eşitlik için mücadele eden bir ileri görüşlü liderdi.)
10. The company’s visionary founder had a clear vision for the future and worked tirelessly to make it a reality. (Şirketin ileri görüşlü kurucusu, gelecekteki net bir vizyona sahipti ve onu gerçekleştirmek için gayretle çalıştı.)
11. The author’s visionary approach to storytelling made her novels truly unique. (Yazarın hikaye anlatımına ileri görüşlü yaklaşımı, romanlarını gerçekten benzersiz yaptı.)
12. His visionary leadership style inspired his team to think outside the box and come up with innovative solutions. (Onun ileri görüşlü liderlik tarzı, ekibini sınırları zorlayarak ve yenilikçi çözümler bulmaya teşvik etti.)
13. The company’s visionary CEO was always looking for ways to disrupt the industry and challenge the status quo. (Şirketin ileri görüşlü CEO’su, endüstriyi sarsacak ve mevcut durumu sorg

ulacak yollar arıyordu.)
14. The visionary scientist’s groundbreaking research changed the way we think about the universe. (İleri görüşlü bilim adamının çığır açan araştırmaları, evren hakkındaki düşünce biçimimizi değiştirdi.)

15. The visionary educator developed a new teaching method that challenged traditional approaches. (İleri görüşlü eğitimci, geleneksel yaklaşımları sorgulayan yeni bir öğretim yöntemi geliştirdi.)
16. The company’s visionary marketing campaign captured the attention of consumers and helped increase sales. (Şirketin ileri görüşlü pazarlama kampanyası, tüketicilerin dikkatini çekti ve satışları artırdı.)
17. The visionary inventor’s innovative ideas revolutionized the industry and changed the world. (İleri görüşlü mucidin yenilikçi fikirleri, endüstriyi devrimleştirdi ve dünyayı değiştirdi.)
18. The team’s visionary approach to problem-solving led to the development of a game-changing product. (Ekibin sorun çözme konusundaki ileri görüşlü yaklaşımı, devrim niteliğinde bir ürünün geliştirilmesine yol açtı.)
19. The company’s visionary expansion plans are ambitious but achievable with the right resources and execution. (Şirketin ileri görüşlü genişleme planları, doğru kaynaklar ve uygulama ile mümkün olacak kadar hırslıdır.)
20. The visionary leader’s legacy lives on through the impact he made on the world and the people he inspired. (İleri görüşlü liderin mirası, dünyaya ve ilham verdiği insanlara yaptığı etkiyle yaşamaya devam ediyor.)