Vision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vision İle İlgili Cümleler

Anlamı: Görme duyusu veya hayal gücü ile ilgili.

Örnek Cümleler:

  1. Vision is crucial in many sports, such as basketball, soccer, and tennis. (Görme duyusu, basketbol, futbol ve tenis gibi birçok spor için önemlidir.)
  2. Her vision begins with an idea. (Her vizyon bir fikirle başlar.)
  3. Good vision is essential for driving safely. (İyi görüş, güvenli sürüş için önemlidir.)
  4. The company’s vision is to become a leader in sustainable energy. (Şirketin vizyonu, sürdürülebilir enerji alanında lider olmaktır.)
  5. He lost his vision in a car accident. (Araba kazasında görme yetisini kaybetti.)
  6. The artist had a vision for the mural and brought it to life. (Sanatçının bir fresk için bir hayali vardı ve onu hayata geçirdi.)
  7. Without good vision, reading can be difficult. (İyi görüş olmadan, okuma zor olabilir.)
  8. Her vision for the future is filled with hope and positivity. (Gelecek için hayalleri umut ve olumlu düşüncelerle dolu.)
  9. The visionary CEO inspired his team to achieve great things. (Vizyoner CEO, ekibini büyük işlere başarmaya teşvik etti.)
  10. The company’s vision statement outlines its goals and values. (Şirketin vizyon beyanı, hedeflerini ve değerlerini belirler.)
  11. He has vision problems and needs glasses to see clearly. (Görme sorunları var ve net görmek için gözlüklere ihtiyacı var.)
  12. The vision of a better world keeps her motivated to make a difference. (Daha iyi bir dünya vizyonu, onu fark yaratmaya teşvik ediyor.)
  13. The company’s visionary founder had a revolutionary idea for a new product. (Şirketin vizyoner kurucusu, yeni bir ürün için devrimci bir fikri vardı.)
  14. The vision of the project was to create a sustainable community garden. (Projenin vizyonu, sürdürülebilir bir topluluk bahçesi oluşturmaktı.)
  15. His <

    vision was blurred after he got hit in the head. (Başına darbe aldıktan sonra görüşü bulanıklaştı.)

  16. The company’s visionary approach to business has led to great success. (Şirketin vizyoner iş yaklaşımı, büyük başarıya yol açtı.)
  17. Her vision board is filled with pictures and quotes that inspire her. (Onun vizyon panosu, onu ilham veren resimler ve alıntılarla doludur.)
  18. He has a clear vision for his career and is working hard to achieve his goals. (Kariyeri için net bir vizyonu var ve hedeflerine ulaşmak için çalışıyor.)
  19. The vision of a world without poverty is what drives her to work in the non-profit sector. (Yoksulluksuz bir dünya vizyonu, onu kar amacı gütmeyen sektörde çalışmaya teşvik eden şeydir.)
  20. The artist’s visionary paintings inspired a whole generation of artists. (Sanatçının vizyoner tabloları, bir nesil sanatçıyı ilham verdi.)
  21. She has a vision for a more inclusive society where everyone feels valued. (Herkesin değerli hissettiği daha kapsayıcı bir toplum vizyonu var.)
  22. The company’s vision of innovation and progress has led to the development of groundbreaking products. (Yenilik ve ilerleme vizyonu, çığır açan ürünlerin geliştirilmesine yol açtı.)
  23. He has a visionary idea for a new app that could change the way people communicate. (İnsanların iletişim şeklini değiştirebilecek yeni bir uygulama için vizyoner bir fikri var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.