Veto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Veto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Veto İle İlgili Cümleler

ANLAMI: Veto, bir yasa, karar veya plana karşı çıkma ve onu engelleme yetkisi anlamına gelir.

1. The president has the power to veto bills passed by Congress. (Başkan, Kongre tarafından kabul edilen yasa tasarılarını veto etme yetkisine sahiptir.)
2. The CEO used his veto power to reject the proposed merger. (CEO, önerilen birleşmeyi reddetmek için veto yetkisini kullandı.)
3. The governor threatened to use his veto if the budget didn’t meet his requirements. (Vali, bütçe onun gereksinimlerini karşılamazsa vetosunu kullanacağını tehdit etti.)
4. The UN Security Council has the power to veto any resolution it deems necessary. (BM Güvenlik Konseyi, gerekli gördüğü herhangi bir kararı veto etme yetkisine sahiptir.)
5. The board of directors overruled the CEO’s veto and approved the new policy. (Yönetim kurulu, CEO’nun vetosunu geçersiz kılarak yeni politikayı onayladı.)
6. The president’s veto was overridden by Congress, and the bill became law. (Başkanın vetosu Kongre tarafından geçersiz kılındı ve yasa haline geldi.)
7. The opposition party threatened to veto the new legislation. (Muhalefet partisi, yeni yasayı veto etme tehdidinde bulundu.)
8. The company’s shareholders have the power to veto major decisions. (Şirketin hissedarları, büyük kararları veto etme yetkisine sahiptir.)
9. The proposed amendment was vetoed by the state governor. (Önerilen düzenleme, eyalet valisi tarafından veto edildi.)
10. The president’s veto message explained why he opposed the bill. (Başkanın veto mesajı, neden yasa tasarısına karşı çıktığını açıkladı.)
11. The mayor exercised his veto power to stop the development project. (Belediye başkanı, geliştirme projesini durdurmak için veto yetkisini kullandı.)
12. The court has the power to veto any unconstitutional laws. (Mahkeme, anayasaya aykırı olan herhangi bir yasayı veto etme yetkisine sahiptir.)
13. The parliament voted to override the president’s veto. (Parlamento, başkanın vetosunu geçersiz kılmak için oy kullandı.)
14. The company’s policy was vetoed by the board of directors. (Şirketin politikası, yönetim kurulu tarafından veto edildi.)
15. The governor issued a veto to the controversial bill. (Vali, tartışmalı yasa tasarısına veto verdi.)
16. The president threatened to use his veto if the immigration bill wasn’t amended. (Başkan, göçmenlik yasası değiştirilmezse veto yetkisini kullanacağı tehdidinde bulundu.)
17. The proposed regulation was vetoed by the regulatory agency. (Önerilen yönetmelik, düzen

leyici ajans tarafından veto edildi.)
18. The minority leader used his veto power to block the majority party’s agenda. (Azınlık lideri, çoğunluk partisinin gündemini engellemek için veto yetkisini kullandı.)

19. The president’s veto was sustained by Congress, and the bill did not become law. (Başkanın vetosu Kongre tarafından onaylandı ve yasa haline gelmedi.)
20. The governor’s veto of the tax bill was met with criticism from the opposition party. (Valinin vergi yasasını veto etmesi, muhalefet partisinden eleştirilere neden oldu.)

TÜRKÇE KARŞILIĞI: veto, veto etmek, veto yetkisi, veto mesajı, geçersiz kılmak, kabul etmemek, onaylamamak, veto kullanmak, red etmek, engellemek, eleştiri, karşı çıkmak, yönetmelik, düzenleme, anayasa, yasa tasarısı, yasa, karar, bütçe.