Vengeful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vengeful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Vengeful Nedir?


Vengeful kelimesi İngilizce bir sıfat olup Türkçe karşılığı “intikamcı” olarak çevrilebilir. Bu kelime, kişilerin intikam alma arzusunu ve düşmanlık duygusunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She had a vengeful look in her eyes as she plotted her revenge. (Gözlerinde intikamcı bir ifade vardı, intikam planları yapıyordu.)
  2. He was a vengeful person who never forgave those who wronged him. (O, haksızlık yapanları affetmeyen bir intikamcıydı.)
  3. The vengeful attitude of the defeated army was evident as they retreated from the battlefield. (Savaş alanından geri çekilirken yenilmiş ordunun intikamcı tutumu belirgin bir şekilde ortadaydı.)
  4. The hero’s vengeful quest for justice led him on a dangerous path. (Kahramanın adalet için intikamcı arayışı, onu tehlikeli bir yola yönlendirdi.)
  5. She couldn’t help feeling vengeful towards her ex-boyfriend who had cheated on her. (Aldatılan eski sevgilisine karşı intikamcı hissetmemek için kendini zor tuttu.)
  6. The vengeful mob attacked the accused murderer in the streets. (Intikamcı kalabalık, sokaklarda suçlu olarak suçlanan katili saldırdı.)
  7. The vengeful widow swore to avenge her husband’s death. (Intikamcı dul, kocasının ölümünü intikam alacağına yemin etti.)
  8. His vengeful actions only made the situation worse for everyone involved. (Intikamcı davranışları, herkesi daha kötü duruma soktu.)
  9. She had a vengeful streak that often got her into trouble. (Sık sık sorunlara yol açan intikamcı bir yanı vardı.)
  10. The vengeful tone in his voice made her fear for her safety. (Ses tonundaki intikamcı hava, onun güvenliği için endişelenmesine neden oldu.)
  11. The vengeful spirit haunted the old house, seeking revenge on its former occupants. (Intikam arayan ölü ruh, eski sakinlerine karşı eski evde hayalet gibi dolaşıyordu.)
  12. His vengeful outburst shocked everyone in the room. (Intikamcı patlaması, odadaki herkesi şok etti.)
  13. The vengeful ex-employee sabotaged the company’s computer system before leaving. (Ayrılmadan önce intikamcı eski çalışan, şirketin bilgisayar sistemini sabote etti.)
  14. She had a vengeful nature that often made her enemies. (Düşmanları olan sık sık intikamcı doğası vardı.)
  15. The vengeful glare she gave her rival was enough to make anyone nervous. (Rakibine verdi

ği intikamcı bakış, herhangi birini sinirlendirmeye yetecek kadar etkiliydi.)
16. The vengeful mother vowed to get justice for her son who was wrongfully accused. (Yanlış şekilde suçlanan oğlu için adaleti sağlamak için intikam yemini eden anne.)

  1. The vengeful plot of the villain was finally uncovered by the hero. (Kötünün intikamcı planı, kahraman tarafından sonunda ortaya çıkarıldı.)
  2. The vengeful ex-girlfriend spread rumors about her former partner to ruin his reputation. (Eski partnerinin itibarını çürütmek için intikamcı eski kız arkadaşı söylentiler yaydı.)
  3. He had a vengeful desire to get back at his childhood bullies. (Çocukluk zorbalarına geri dönmek için intikam alma isteği vardı.)
  4. The vengeful words he spoke in anger haunted him for years. (Öfkeyle söylediği intikamcı sözler, yıllar boyunca onu rahatsız etti.)

(Hepsini kalın ve mavi renkli HTML etiketi ile yazdım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.