Upward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upward İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upward Nedir?

Upward, Türkçe’de yukarı doğru anlamına gelen bir sıfattır. Bir nesnenin ya da bir kişinin yukarıya doğru hareket etmesini ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The bird flew upward into the sky. (Kuş gökyüzüne doğru uçtu.)
2. The balloon rose upward until it disappeared from sight. (Balon gözden kaybolana kadar yukarı doğru yükseldi.)
3. The stock prices have been trending upward for the past week. (Hisse senedi fiyatları geçen haftadan beri yukarı doğru trend gösteriyor.)
4. The elevator carried us upward to the top floor. (Asansör bizi en üst kata yukarı doğru taşıdı.)
5. The climber struggled to move upward on the steep mountain face. (Dağcı dik dağ yüzeyinde yukarı doğru hareket etmek için çaba sarf etti.)
6. The kite soared upward in the gusty wind. (Uçurtma fırtınalı havada yukarı doğru yükseldi.)
7. The dancer leapt upward and landed gracefully on one foot. (Dansçı yukarı doğru sıçradı ve bir ayak üzerinde zarifçe indi.)
8. The rocket shot upward into the atmosphere. (Roket atmosfere doğru fırlatıldı.)
9. The water spout reached upward from the surface of the sea. (Su sütunu deniz yüzeyinden yukarı doğru yükseldi.)
10. The hiker followed the trail upward to the mountaintop. (Yürüyüşçü rotayı takip ederek dağın zirvesine doğru ilerledi.)
11. The climber used his hands and feet to climb upward along the rock face. (Dağcı el ve ayaklarını kullanarak kayalık yüzey boyunca yukarı doğru tırmandı.)
12. The prices of the houses in this area are moving upward rapidly. (Bu bölgedeki ev fiyatları hızla yukarı doğru hareket ediyor.)
13. The smoke rose upward from the chimney. (Duman bacadan yukarı doğru yükseldi.)
14. The hot air balloon ascended upward into the clear blue sky. (Sıcak hava balonu berrak mavi gökyüzüne doğru yükseldi.)
15. The climber reached upward to grab the next handhold. (Dağcı bir sonraki tutamağı yakalamak için yukarı doğru uzandı.)
16. The diver swam upward to the surface of the water. (Dalışçı su yüzeyine doğru yüzdü.)
17. The tree branches stretched upward toward the sun. (Ağaç dalları güneşe doğru yukarıya doğru uzandı.)
18. The airplane climbed upward into the clouds. (Uçak bulutların içine doğru yukarıya tırmandı.)
19. The mountain path led upward through the forest. (Dağ yolu ormanın içinden yukarı doğru ilerliyordu.)
20. The athlete jumped

upward to reach the high bar in the gymnastics competition. (Sporcu jimnastik yarışmasında yüksek bara ulaşmak için yukarı doğru zıpladı.)