Up-To-The-Minute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Up-To-The-Minute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Up-To-The-Minute Nedir?

Up-to-the-minute, İngilizcede son dakika anlamına gelir. Bu ifade, son derece yeni ve güncel olan bir şeyi ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The news agency is known for providing up-to-the-minute coverage of breaking news.
   (Haber ajansı, son dakika haberlerinin anında yayınlanmasıyla bilinir.)

2. You need to stay up-to-the-minute with the latest developments in your industry.
   (Endüstrideki en son gelişmelerle güncel kalmalısın.)

3. The company’s social media team ensures that their accounts are up-to-the-minute with the latest trends.
   (Şirketin sosyal medya ekibi, hesaplarının en son trendlere göre güncel olduğundan emin olur.)

4. The news anchor provided up-to-the-minute coverage of the earthquake.
   (Haber sunucusu depremle ilgili son dakika haberleri verdi.)

5. The website offers up-to-the-minute information on the weather.
   (Website hava durumu hakkında son dakika bilgileri sunar.)

6. You need to keep your knowledge up-to-the-minute if you want to succeed in this industry.
   (Bu endüstride başarılı olmak istiyorsanız, bilginizi son derece güncel tutmanız gerekiyor.)

7. The company’s marketing team is always up-to-the-minute with the latest marketing techniques.
   (Şirketin pazarlama ekibi, en son pazarlama teknikleri hakkında her zaman günceldir.)

8. The journalist provided up-to-the-minute information on the political crisis.
   (Gazeteci, siyasi kriz hakkında son dakika bilgileri sağladı.)

9. It’s important to have up-to-the-minute information when making important decisions.
   (Önemli kararlar verirken son dakika bilgilerine sahip olmak önemlidir.)

10. The radio station provides up-to-the-minute traffic updates.
    (Radyo istasyonu, trafik güncellemelerini anlık olarak sağlar.)

11. The company’s IT department ensures that their systems are up-to-the-minute with the latest security updates.
    (Şirketin IT departmanı, sistemlerinin en son güvenlik güncellemeleriyle güncel olduğundan emin olur.)

12. The app provides up-to-the-minute flight information.
    (Uygulama, uçuş bilgilerini anlık olarak sağlar.)

13. The news website provides up-to-the-minute coverage of the election results.
    (Haber websitesi, seçim sonuçlarıyla ilgili son dakika haberleri sağlar.)

14. The fashion blogger always stays up-to-the-minute with the latest fashion trends.
    (Moda blogcusu her zaman en son moda trendleriyle güncel kalır.)

15. The company’s financial team ensures that their accounts are up-to-the-minute with the latest transactions.
    (Şirketin finans ekibi, hesaplarının en son işlemlerle güncel olduğundan emin olur.)

16

16. The news app sends up-to-the-minute notifications for breaking news.
    (Haber uygulaması, son dakika haberleri için anlık bildirimler gönderir.)

17. The website provides up-to-the-minute updates on the stock market.
    (Website, hisse senedi piyasasındaki güncellemeleri anlık olarak sağlar.)

18. The weather app provides up-to-the-minute information on local weather conditions.
    (Hava durumu uygulaması, yerel hava koşulları hakkında anlık bilgi sağlar.)

19. The news anchor interrupted the regular programming to provide up-to-the-minute coverage of a major event.
    (Haber sunucusu, önemli bir olay hakkında son dakika haberleri sağlamak için düzenli yayını kesintiye uğrattı.)

20. The company’s customer service team ensures that they are up-to-the-minute with the latest customer feedback.
    (Şirketin müşteri hizmetleri ekibi, en son müşteri geri bildirimleriyle güncel olduğundan emin olur.)