Up Front İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Up Front İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Up Front Nedir?

Up front, bir şeyin başında açıkça belirtilmesi, açık ve net olması anlamına gelir. Bu ifade genellikle sözleşmeler, ödemeler veya kontratlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Up front payment is required for this service. (Bu hizmet için ön ödeme gereklidir.)
2. Please be up front about any medical conditions you may have. (Sahip olabileceğiniz tıbbi durumlar hakkında açık olun lütfen.)
3. He was up front with his boss about the mistake he made. (Patronuyla yaptığı hatayla ilgili açık ve netti.)
4. The company requires all applicants to provide up front documentation. (Şirket, tüm başvuru sahiplerinin önceden belge sağlamasını istiyor.)
5. I appreciate your up front honesty about the situation. (Durumla ilgili açık ve dürüst olmanızı takdir ediyorum.)
6. The contract states that all fees must be paid up front. (Sözleşme, tüm ücretlerin önceden ödenmesi gerektiğini belirtiyor.)
7. The company was up front with their customers about the product recall. (Şirket, ürünün geri çağrılmasıyla ilgili müşterilerine açık ve netti.)
8. The mechanic gave me an up front estimate for the repairs. (Tamirci, onarım işleri için bana açık bir fiyat teklifi verdi.)
9. Can you please be up front about your intentions for this project? (Bu proje için niyetlerinizle ilgili açık olabilir misiniz?)
10. The rental agreement requires a security deposit to be paid up front. (Kiralama sözleşmesi, bir güvenlik depozitosunun önceden ödenmesini gerektirir.)
11. He was up front with his wife about his financial problems. (Eşiyle mali sorunları hakkında açık ve netti.)
12. The restaurant requires customers to pay up front for large group reservations. (Restoran, büyük grup rezervasyonları için önceden ödeme yapılmasını gerektirir.)
13. The landlord was up front about the issues with the apartment before I signed the lease. (Ev sahibi, kiralama sözle

şme imzalamadan önce daire ile ilgili sorunları açık ve net bir şekilde belirtti.)
14. The contractor gave an up front timeline for completing the project. (Yüklenici, projenin tamamlanması için açık bir zaman çizelgesi verdi.)

15. The school requires tuition to be paid up front for the semester. (Okul, dönem için öğrenim ücretinin önceden ödenmesini gerektirir.)
16. Please be up front with me about your experience in this field. (Bu alandaki deneyiminiz hakkında benimle açık olun lütfen.)
17. The seller was up front about the condition of the car before I purchased it. (Satıcı, arabayla ilgili durumu hakkında önceden açık ve netti.)
18. The company policy requires up front disclosure of any conflicts of interest. (Şirket politikası, çıkar çatışmalarının önceden açıklanmasını gerektiriyor.)
19. The consultant provided an up front quote for the project. (Danışman, projenin için açık bir fiyat teklifi sağladı.)
20. It’s always better to be up front about your expectations from the beginning. (Başlangıçtan itibaren beklentileriniz hakkında açık olmak her zaman daha iyidir.)