Until İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Until İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Until İle İlgili Cümleler

Until, belirli bir zamana kadar olan süreci ifade eden bir bağlaçtır.

Örnek cümleler:

1. Until next week, I won’t have time to work on the project. (Gelecek haftaya kadar, projede çalışma zamanım olmayacak.)
2. I will wait until you arrive. (Sen gelene kadar bekleyeceğim.)
3. We won’t leave until the rain stops. (Yağmur durana kadar gitmeyeceğiz.)
4. She won’t believe it until she sees it. (Görmeden inanmayacak.)
5. He can’t go out until he finishes his homework. (Ödevini bitirmeden dışarı çıkamaz.)
6. They won’t start the meeting until everyone arrives. (Herkes gelene kadar toplantıya başlamayacaklar.)
7. I can’t go to the party until I finish my work. (İşimi bitirmeden partiye gidemem.)
8. He won’t buy a new car until he saves enough money. (Yeterli parayı biriktirmeden yeni bir araba almaz.)
9. We won’t know the results until tomorrow. (Yarına kadar sonuçları bilemeyeceğiz.)
10. The store won’t open until 9 am. (Mağaza saat 9’da açılmayacak.)
11. She won’t stop crying until you come back. (Sen geri dönene kadar ağlamayı bırakmayacak.)
12. I won’t start cooking until my guests arrive. (Misafirlerim gelene kadar yemek yapmaya başlamayacağım.)
13. They won’t leave until they finish their work. (İşlerini bitirmeden gitmeyecekler.)
14. He won’t know the answer until he asks the teacher. (Öğretmene sormadan cevabı bilemeyecek.)
15. The concert won’t start until all the performers arrive. (Tüm sanatçılar gelene kadar konser başlamayacak.)
16. The students won’t leave the classroom until the bell rings. (Çan çalana kadar öğrenciler sınıftan çıkmay

    acaklar.)

17. She won’t go to bed until she finishes her book. (Kitabını bitirmeden yatağa gitmeyecek.)
18. The store won’t close until all the customers leave. (Tüm müşteriler çıkana kadar mağaza kapanmayacak.)
19. He won’t stop working until he finishes the project. (Proje bitene kadar çalışmayı bırakmayacak.)
20. They won’t go on vacation until they save enough money. (Yeterli parayı biriktirmeden tatil yapmayacaklar.)