Untainted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Untainted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Untainted ne demek?

Untainted kelimesi “lekesiz, kirletilmemiş, temiz” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The untainted snow on the mountain was breathtaking. (Dağdaki lekesiz kar nefes kesiciydi.)
  2. We only use untainted ingredients in our food. (Yemeğimizde sadece lekesiz malzemeler kullanıyoruz.)
  3. The untainted innocence of the child was heartwarming. (Çocuğun lekesiz masumiyeti yürek ısıtıcıydı.)
  4. She had an untainted reputation in the community. (Toplulukta lekesiz bir itibarı vardı.)
  5. The untainted sky was a perfect shade of blue. (Lekesiz gökyüzü mükemmel bir mavi tondaydı.)
  6. The artist’s untainted creativity was inspiring. (Sanatçının lekesiz yaratıcılığı ilham vericiydi.)
  7. We need to find a way to keep our water supply untainted. (Su kaynağımızı lekesiz tutmak için bir yol bulmamız gerekiyor.)
  8. The company promised to provide untainted information to their customers. (Şirket müşterilerine lekesiz bilgi sağlamayı vaat etti.)
  9. The untainted love between the couple was evident in their actions. (Çift arasındaki lekesiz sevgi eylemlerinde belli oluyordu.)
  10. The journalist’s untainted reporting was highly respected. (Gazetecinin lekesiz haberciliği çok saygı duyuluyordu.)
  11. We should strive to keep our environment untainted for future generations. (Gelecek nesiller için çevremizi lekesiz tutmak için çaba göstermeliyiz.)
  12. The untainted beauty of nature was breathtaking. (Doğanın lekesiz güzelliği nefes kesiciydi.)
  13. The company was accused of using untainted business practices. (Şirket lekesiz iş uygulamaları kullanmakla suçlandı.)
  14. The untainted honesty of the politician was refreshing. (Politikacının lekesiz dürüstlüğü ferahlatıcıydı.)
  15. The artist’s untainted passion for his work was evident in every stroke of the brush. (Sanatçının işine olan lekesiz tutkusu her fırça darbesinde belli oluyordu.)
  16. The untainted loyalty of the dog to its owner was heartwarming. (Köpeğin sahibine lekesiz sadakati yürek ısıtıcıydı.)
  17. The restaurant prides itself on using only untainted ingredients. (Restoran sadece lekesiz malzemeler kullanmaktan gurur duyuyor.)
  18. The untainted purity of the water in the lake was impressive. (Göldeki suyun lekesiz safiyeti etkileyiciydi.)
  19. The company’s untainted reputation was tarnished by the scandal. (Skandal şirketin lekesiz itibarını lekeledi.)
  20. The untainted joy of the children playing in the park was infectious. (Parkta oynayan çocukların

lekesiz sevinci bulaşıcıydı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Dağdaki lekesiz kar nefes kesiciydi.
  2. Yemeğimizde sadece lekesiz malzemeler kullanıyoruz.
  3. Çocuğun lekesiz masumiyeti yürek ısıtıcıydı.
  4. Toplulukta lekesiz bir itibarı vardı.
  5. Lekesiz gökyüzü mükemmel bir mavi tondaydı.
  6. Sanatçının lekesiz yaratıcılığı ilham vericiydi.
  7. Su kaynağımızı lekesiz tutmak için bir yol bulmamız gerekiyor.
  8. Şirket müşterilerine lekesiz bilgi sağlamayı vaat etti.
  9. Çift arasındaki lekesiz sevgi eylemlerinde belli oluyordu.
  10. Gazetecinin lekesiz haberciliği çok saygı duyuluyordu.
  11. Gelecek nesiller için çevremizi lekesiz tutmak için çaba göstermeliyiz.
  12. Doğanın lekesiz güzelliği nefes kesiciydi.
  13. Şirket lekesiz iş uygulamaları kullanmakla suçlandı.
  14. Politikacının lekesiz dürüstlüğü ferahlatıcıydı.
  15. Sanatçının işine olan lekesiz tutkusu her fırça darbesinde belli oluyordu.
  16. Köpeğin sahibine lekesiz sadakati yürek ısıtıcıydı.
  17. Restoran sadece lekesiz malzemeler kullanmaktan gurur duyuyor.
  18. Göldeki suyun lekesiz safiyeti etkileyiciydi.
  19. Skandal şirketin lekesiz itibarını lekeledi.
  20. Parkta oynayan çocukların lekesiz sevinci bulaşıcıydı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.