Unswerving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unswerving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unswerving (Kararlı)

Unswerving, kararlı, sabit, değişmez anlamlarına gelir. Bir amaç, hedef veya inanç için kararlılık gösteren kişiye veya davranışa atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. He remained unswerving in his commitment to the cause. (O, sebebe olan bağlılığı konusunda kararlı kaldı.)
  2. She has unswerving faith in her abilities. (O, yetenekleri konusunda kararsız bir inanca sahip değil.)
  3. The company’s unswerving focus on quality has made it a leader in the industry. (Şirketin kaliteye odaklanması, endüstride lider konuma getirdi.)
  4. Despite the challenges, he showed unswerving determination to succeed. (Zorluklara rağmen, başarıya ulaşmak için kararlılığını gösterdi.)
  5. The team’s unswerving loyalty to their coach was admirable. (Takımın antrenörlerine karşı gösterdiği kararlılık takdire şayandı.)
  6. Her unswerving dedication to her work has earned her many accolades. (İşine olan kararlı bağlılığı ona birçok ödül kazandırdı.)
  7. His unswerving honesty is a rare quality in today’s world. (Bugünün dünyasında, onun kararlı dürüstlüğü nadir bir özellik.)
  8. She has an unswerving belief in the power of education. (Eğitimin gücüne olan kararlı inancı var.)
  9. The unswerving dedication of the team was evident in their performance. (Takımın kararlılığı performanslarında açıkça görülebilirdi.)
  10. His unswerving determination to reach his goals is inspiring. (Hedeflerine ulaşmak için kararlılığı ilham verici.)
  11. Her unswerving commitment to her family is admirable. (Ailesine karşı gösterdiği kararlılık takdire şayandı.)
  12. The company’s unswerving dedication to customer satisfaction has led to its success. (Müşteri memnuniyetine olan kararlılığı şirketin başarısına yol açtı.)
  13. His unswerving loyalty to his friends is one of his most endearing qualities. (Arkadaşlarına karşı gösterdiği kararlılık, en sevim

    li özelliklerinden biridir.)

  14. The athlete’s unswerving determination to win the race was evident in her training. (Sporcu, yarışı kazanmak için gösterdiği kararlılık antrenmanlarında açıkça görülebilirdi.)
  15. The team’s unswerving focus on their goals led them to victory. (Takımın hedeflerine odaklanması, onları zaferle sonuçlandırdı.)
  16. His unswerving dedication to his craft has made him one of the best in the business. (Ustalığına olan kararlı bağlılığı, onu işin en iyilerinden biri yapmıştır.)
  17. The company’s unswerving commitment to sustainability is commendable. (Sürdürülebilirliğe olan kararlılığı şirketin takdir edilmesi gereken bir özelliğidir.)
  18. She showed unswerving courage in the face of adversity. (Zorluklarla karşı karşıya kalındığında, kararlı cesaretini gösterdi.)
  19. His unswerving persistence finally paid off when he landed his dream job. (Kararlılığı sonunda hayalindeki işi almasına yardımcı oldu.)
  20. The team’s unswerving teamwork was crucial in their success. (Takımın kararlı takım çalışması, başarılarında önemliydi.)
  21. Her unswerving kindness towards others is a rare quality. (Başkalarına karşı gösterdiği kararlı iyilik, nadir bir özelliktir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.