Unsupervised İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unsupervised İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unsupervised

Unsupervised, Türkçe karşılığı olarak “Denetimsiz” anlamına gelir. Bu terim genellikle yapay zeka ve makine öğrenimi gibi alanlarda kullanılır. Denetimsiz öğrenme, verilerin önceden etiketlenmemiş olduğu durumlarda kullanılır ve algoritmalar kendi kendine veri işleyerek patternleri öğrenmeye çalışır.

Örnek cümleler:

1. Unsupervised learning algorithms are used to detect patterns in unlabelled data. (Etiketlenmemiş verilerde patternleri tespit etmek için denetimsiz öğrenme algoritmaları kullanılır.)
2. The computer program was trained using an unsupervised learning method. (Bilgisayar programı, denetimsiz öğrenme yöntemi kullanılarak eğitildi.)
3. Unsupervised clustering is a common technique used in data analysis. (Denetimsiz kümeleme, veri analizinde sıkça kullanılan bir tekniktir.)
4. The researchers used unsupervised machine learning to identify new drug targets. (Araştırmacılar, yeni ilaç hedefleri belirlemek için denetimsiz makine öğrenmesi kullandılar.)
5. In unsupervised learning, the algorithm tries to identify hidden patterns in the data. (Denetimsiz öğrenmede, algoritma verilerdeki gizli desenleri belirlemeye çalışır.)
6. Unsupervised neural networks can be used for anomaly detection. (Denetimsiz sinir ağları, anormallik tespiti için kullanılabilir.)
7. The unsupervised approach to learning is often used when labelled data is not available. (Etiketlenmiş veri mevcut olmadığında, öğrenme için denetimsiz yaklaşım sıkça kullanılır.)
8. The clustering algorithm used unsupervised learning to group the data points. (Kümeleri belirlemek için kullanılan algoritma, veri noktalarını gruplamak için denetimsiz öğrenme kullandı.)
9. Unsupervised learning can be used to identify fraud patterns in financial transactions. (Denetimsiz öğrenme, finansal işlemlerdeki sahtekarlık desenlerini belirlemek için kullanılabilir.)
10. The unsupervised algorithm was able to identify three distinct groups within the dataset. (Denetimsiz algoritma, veri kümesinde üç farklı grubu belirleyebildi.)
11. The researchers used unsupervised learning to classify the different types of cancer. (Araştırmacılar, farklı kanser türlerini sınıflandırmak için denetimsiz öğrenme kullandılar.)
12. Unsupervised learning can be used to segment customers based on their purchase history. (Denetimsiz ö

13. The unsupervised algorithm identified anomalies in the sensor data that were not previously known. (Denetimsiz algoritma, önceden bilinmeyen sensör verilerinde anormallikler belirledi.)
14. Unsupervised learning is often used in natural language processing to group similar words together. (Doğal dil işlemede benzer kelimeleri bir araya getirmek için denetimsiz öğrenme sıkça kullanılır.)
15. The unsupervised approach can be more challenging than supervised learning, as there is no clear answer to compare the results to. (Denetimsiz yaklaşım, sonuçları karşılaştırılacak net bir cevap olmadığı için denetimli öğrenmeden daha zor olabilir.)
16. The unsupervised algorithm was able to identify different patterns of customer behavior based on their purchase history. (Denetimsiz algoritma, müşteri davranışlarının farklı desenlerini satın alma geçmişlerine göre belirleyebildi.)
17. Unsupervised learning can be used to improve the performance of recommender systems. (Denetimsiz öğrenme, öneri sistemlerinin performansını artırmak için kullanılabilir.)
18. The unsupervised algorithm was able to identify three distinct types of customers based on their purchasing habits. (Denetimsiz algoritma, müşterilerin satın alma alışkanlıklarına göre üç farklı tür müşteriyi belirleyebildi.)
19. Unsupervised learning can be used to identify patterns in brain activity that are associated with specific mental disorders. (Denetimsiz öğrenme, belirli zihinsel bozukluklarla ilişkili beyin aktivitesindeki desenleri belirlemek için kullanılabilir.)
20. The unsupervised approach can be more flexible than supervised learning, as it does not require labelled data to train the model. (Denetimsiz yaklaşım, modele eğitim vermek için etiketlenmiş veri gerektirmediği için denetimli öğrenmeden daha esnektir.)