Unpremeditated Offshoot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unpremeditated Offshoot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unpremeditated Offshoot Nedir?

Unpremeditated offshoot, plansız bir şekilde ortaya çıkan bir sonuç veya üründür. Bu terim, bir projenin asıl hedefinden saparak ortaya çıkan yan ürünler için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The unpremeditated offshoot of our research was a new technology that could revolutionize the industry. (Araştırmamızın plansız bir sonucu olarak, endüstriyi devrim yapabilecek yeni bir teknoloji ortaya çıktı.)
2. The artist’s unpremeditated offshoots often became the most popular pieces of his work. (Sanatçının plansız ürünleri, sıklıkla işinin en popüler parçaları haline gelirdi.)
3. The company’s unpremeditated offshoot led them to discover a new market for their product. (Şirketin plansız sonucu, ürünlerinin yeni bir pazarını keşfetmelerine yol açtı.)
4. The unpremeditated offshoots of the brainstorming session proved to be more fruitful than the intended ideas. (Fikir atma seansının plansız sonuçları, amaçlanan fikirlerden daha verimli oldu.)
5. The author’s unpremeditated offshoots often ended up being the most interesting parts of his books. (Yazarın plansız ürünleri, sıklıkla kitaplarının en ilginç kısımları haline gelirdi.)
6. The team’s unpremeditated offshoot led them to discover a flaw in their original plan. (Takımın plansız sonucu, orijinal planlarında bir kusur keşfetmelerine yol açtı.)
7. The unpremeditated offshoot of the experiment provided unexpected results. (Deneyin plansız sonucu beklenmedik sonuçlar sağladı.)
8. The artist’s unpremeditated offshoot was a new technique that he had never tried before. (Sanatçının plansız sonucu, daha önce hiç denemediği yeni bir teknikti.)
9. The unpremeditated offshoot of the meeting was a new idea that nobody had considered before. (Toplantının plansız sonucu, kimse tarafından daha önce düşünülmemiş yeni bir fikirdi.)
10. The writer’s unpremeditated offshoot led him to explore a new genre of literature. (Yazarın plansız sonucu, yeni bir edebi türü keşfetmesine yol açtı.)
11. The unpremeditated offshoot of the project was a new product that became the company’s best-seller. (Projenin plansız sonucu, şirketin en çok satan ürünü haline g

12. The team’s unpremeditated offshoots during the brainstorming session led to a whole new project idea. (Takımın fikir atma seansı sırasında plansız sonuçları, tamamen yeni bir proje fikrine yol açtı.)
13. The unpremeditated offshoot of the research project turned out to be more valuable than the original goal. (Araştırma projesinin plansız sonucu, orijinal hedefinden daha değerli çıktı.)
14. The scientist’s unpremeditated offshoot was a new hypothesis that he had never considered before. (Bilim adamının plansız sonucu, daha önce hiç düşünmediği yeni bir hipotezdi.)
15. The unpremeditated offshoot of the collaboration between two companies resulted in a successful joint venture. (İki şirket arasındaki işbirliğinin plansız sonucu, başarılı bir ortak girişime dönüştü.)
16. The musician’s unpremeditated offshoots during rehearsals often became the most memorable parts of his concerts. (Müzisyenin prova sırasında yaptığı plansız ürünler, sıklıkla konserlerinin en unutulmaz kısımları haline gelirdi.)
17. The unpremeditated offshoot of the experiment led to the discovery of a new scientific phenomenon. (Deneyin plansız sonucu, yeni bir bilimsel fenomenin keşfedilmesine yol açtı.)
18. The unpremeditated offshoot of the artist’s painting was a completely new style that he had never tried before. (Sanatçının resminin plansız sonucu, daha önce hiç denemediği tamamen yeni bir tarz oldu.)
19. The unpremeditated offshoot of the team’s brainstorming session led to a more efficient solution to their problem. (Takımın fikir atma seansının plansız sonucu, problemlerine daha verimli bir çözüm getirdi.)
20. The unpremeditated offshoots of the company’s research often led to innovative new products. (Şirketin araştırmasının plansız sonuçları, sıklıkla yenilikçi yeni ürünlere yol açardı.)