Unobserved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unobserved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unobserved Nedir?

Unobserved kelimesi Türkçe dilinde “gözlemlenmeyen” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin farkında olunmayan veya fark edilemeyen bir durumunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The unobserved behavior of the animals was recorded by hidden cameras. (Hayvanların gözlemlenmeyen davranışları gizli kameralarla kaydedildi.)
  2. The unobserved changes in climate are causing irreversible damage to the planet. (İklimdeki gözlemlenmeyen değişiklikler, gezegene geri dönüşü olmayan zararlar veriyor.)
  3. His unobserved efforts to help the needy were finally recognized by the community. (İhtiyaç sahiplerine yardım etmek için yaptığı gözlemlenmeyen çabaları sonunda toplum tarafından fark edildi.)
  4. The unobserved details in the painting were only visible under a microscope. (Tablodaki gözlemlenmeyen detaylar sadece bir mikroskop altında görülebilir.)
  5. The unobserved presence of the security guards made the guests feel safe. (Güvenlik görevlilerinin gözlemlenmeyen varlığı, konukların kendilerini güvende hissetmelerine neden oldu.)
  6. Unobserved by the authorities, the criminals carried out their plan without interruption. (Yetkililer tarafından fark edilmeyen suçlular, planlarını kesintisiz bir şekilde uyguladılar.)
  7. The unobserved passage of time had caused the old building to decay. (Zamanın gözlemlenmeyen geçişi, eski binanın çürümesine neden oldu.)
  8. Unobserved by her colleagues, she quietly left the office. (Meslektaşları tarafından fark edilmeyen, sessizce ofisten ayrıldı.)
  9. The unobserved thoughts of the protagonist were revealed through his actions. (Ana karakterin gözlemlenmeyen düşünceleri, hareketleriyle ortaya çıkarıldı.)
  10. The unobserved error in the code caused the program to crash. (Kodda gözlemlenmeyen hata, programın çökmesine neden oldu.)
  11. The unobserved beauty of the sunset was captured in a photograph. (Gözlemlenmeyen gün batımının güzelliği bir fotoğrafta yakalandı.)
  12. Unobserved by her parents, the little girl snuck out of the house. (Ebeveynleri tarafından fark edilmeyen küçük kız evden çıktı.)
  13. The unobserved talent of the artist was finally recognized after years of hard work. (Sanatçının gözlemlenmeyen yeteneği, yılların sıkı çalışmasından sonra nihayet fark edildi.)
  14. The unobserved insects in the garden were studied by scientists. (Bahçedeki gözlemlenmeyen böcekler, bilim adamları tarafından incelendi.)
  15. Un
  1. Unobserved by the public, the company quietly released a new product. (Kamuoyu tarafından fark edilmeyen, şirket sessizce yeni bir ürün piyasaya sürdü.)
  2. The unobserved sound of the clock ticking was the only noise in the empty room. (Saatın tıkırtısının gözlemlenmeyen sesi, boş odadaki tek gürültüydü.)
  3. The unobserved emotions of the character were conveyed through subtle facial expressions. (Karakterin gözlemlenmeyen duyguları, ince yüz ifadeleriyle iletiliyordu.)
  4. Unobserved by the teacher, the students passed notes during class. (Öğretmen tarafından fark edilmeyen öğrenciler, sınıf sırasında notlarını geçtiler.)
  5. The unobserved changes in the economy had a significant impact on the stock market. (Ekonomideki gözlemlenmeyen değişiklikler, borsada önemli bir etkiye sahipti.)
  6. Unobserved by the audience, the magician pulled off an incredible trick. (İzleyiciler tarafından fark edilmeyen, sihirbaz inanılmaz bir numara yaptı.)

(Türkçe çeviriler kalın siyah yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.