Unneed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unneed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unneed İle İlgili Cümleler

Unneed, “gereksiz” anlamına gelir. Aşağıda, “unneed” kelimesinin kullanımına örnek olması için 20 cümle verilmiştir:

1. The additional features are unneeded and just add to the cost. (Ekstra özellikler gereksiz ve maliyeti arttırıyor.)
2. He felt unneeded and useless after being laid off. (İşten çıkarıldıktan sonra gereksiz ve yararsız hissetti.)
3. We have an unneeded amount of food in the pantry. (Kilerimizde gereksiz miktarda yiyecek var.)
4. The committee decided that the proposed changes were unneeded. (Komite, önerilen değişikliklerin gereksiz olduğuna karar verdi.)
5. The decorations were unneeded and just cluttered up the space. (Süslemeler gereksizdi ve alanda sadece dağınıklık yarattı.)
6. The extra training was unneeded as the employees were already experienced. (Ek eğitim gereksizdi çünkü çalışanlar zaten deneyimliydi.)
7. The old files were taking up unneeded space in the storage room. (Eski dosyalar depo odasında gereksiz yer kaplıyordu.)
8. The team realized that the extra equipment was unneeded for the project. (Ekip, projede ekstra ekipmanın gereksiz olduğunu fark etti.)
9. The customer complained that the unneeded packaging was excessive and wasteful. (Müşteri, gereksiz ambalajın fazla ve israf olduğunu şikayet etti.)
10. The instructions were unneeded because the process was self-explanatory. (İşlem açıklayıcı olduğu için talimatlar gereksizdi.)
11. The unused materials were unneeded and could be donated to charity. (Kullanılmayan malzemeler gereksizdi ve hayır kurumlarına bağışlanabilirdi.)
12. The unneeded paperwork was creating a lot of clutter on the desk. (Gereksiz kağıtlar masada çok fazla karışıklık yaratıyordu.)
13. The manager decided that the unneeded meeting could be cancelled. (Yönetici, gereksiz toplantının iptal edilebileceğine karar verdi.)
14. The unneeded clothes were taking up space in the closet. (Gereksiz giysiler dolapta yer kaplıyordu.)
15. The unneeded details were detracting from the main point of the presentation. (Gereksiz detaylar sunumun ana noktasından uzaklaşıyordu.)
16. The unneeded features were making the software too complicated to use. (Gereksiz özellikler yazılımı kullanmak için çok karmaşık hale getiriyordu.)
17. The unneeded accessories were just adding to the clutter on the table. (Gereksiz aksesuarlar sadece masadaki karışıklığı arttırıyordu.)
18. The unneeded parts of the project were causing delays and increasing costs. (Projedeki gereksiz parçalar gecikmelere ve maliyet artışlarına neden oluyord

19. The unneeded repetition in the speech was boring the audience. (Konuşmadaki gereksiz tekrarlar izleyicileri sıkıcıyordu.)
20. The unneeded steps in the process were slowing down production. (İşlemdeki gereksiz adımlar üretimi yavaşlatıyordu.)

Overall, unneeded items or actions can be wasteful, cluttered, and cause unnecessary expenses or delays. It’s important to identify and eliminate them in order to streamline processes, reduce costs, and increase efficiency.