Unmeaning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unmeaning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unmeaning

Unmeaning, anlamsız, manasız anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin anlamını veya amaçlarını ifade etmeyen veya belirlemeyen şeyler için kullanılır. İşte örnek cümleler:

  1. I don’t like unmeaning small talks. (Anlamsız küçük sohbetleri sevmem.)
  2. She made an unmeaning gesture. (Anlamsız bir jest yaptı.)
  3. He said some unmeaning words in his sleep. (Uykusunda bazı anlamsız sözler söyledi.)
  4. The painting was unmeaning to me. (Tablo bana anlamsızdı.)
  5. She gave me an unmeaning smile. (Bana anlamsız bir gülümseme verdi.)
  6. The speech was unmeaning and lacked substance. (Konuşma anlamsızdı ve içerikten yoksundu.)
  7. The letter was full of unmeaning phrases. (Mektup anlamsız ifadelerle doluydu.)
  8. The movie had an unmeaning ending. (Filmin anlamsız bir sonu vardı.)
  9. His argument was unmeaning and had no basis. (Argümanı anlamsızdı ve hiçbir temeli yoktu.)
  10. Her actions seemed unmeaning and random. (Eylemleri anlamsız ve rastgele gibi görünüyordu.)
  11. The book’s conclusion was unmeaning and unsatisfying. (Kitabın sonucu anlamsızdı ve tatmin edici değildi.)
  12. His speech was full of unmeaning platitudes. (Konuşması anlamsız klişelerle doluydu.)
  13. She made an unmeaning comment about the weather. (Hava hakkında anlamsız bir yorum yaptı.)
  14. The painting had an unmeaning composition. (Tablonun kompozisyonu anlamsızdı.)
  15. His apology seemed unmeaning and insincere. (Özrü anlamsız ve samimiyetsiz görünüyordu.)
  16. The lyrics of the song were unmeaning and shallow. (Şarkının sözleri anlamsız ve yüzeyseldi.)
  17. The story had an unmeaning plot. (Hikayenin anlamsız bir özeti vardı.)
  18. Her speech was unmeaning and lacked direction. (Konuşması anlamsızdı ve yönü yoktu.)
  19. The conversation was unmeaning and didn’t lead anywhere. (Sohbet anlamsızdı ve hiçbir yere götürmedi.)
  20. His explanation was unmeaning and didn’t clarify anything. (Açıklaması anlamsızdı ve hiçbir şeyi açıklamadı.)

Unmeaning (Devamı)

  1. The art piece was unmeaning and didn’t convey any message. (Sanat eseri anlamsızdı ve herhangi bir mesaj iletemedi.)
  2. Her actions were unmeaning and confusing. (Eylemleri anlamsızdı ve kafa karıştırıcıydı.)
  3. The joke was unmeaning and fell flat. (Şaka anlamsızdı ve beklentileri karşılamadı.)
  4. The argument was unmeaning and failed to address the issue. (Tartışma anlamsızdı ve sorunu ele almada başarısız oldu.)
  5. The advertisement had unmeaning slogans. (Reklam anlamsız sloganlarla doluydu.)
  6. The speech was unmeaning and lacked coherence. (Konuşma anlamsızdı ve tutarlılık eksikliği vardı.)
  7. The presentation was unmeaning and failed to engage the audience. (Sunum anlamsızdı ve izleyiciyi etkilemede başarısız oldu.)
  8. His answer was unmeaning and didn’t address the question. (Cevabı anlamsızdı ve soruya cevap vermedi.)
  9. The book’s characters were unmeaning and lacked depth. (Kitabın karakterleri anlamsızdı ve derinliği yoktu.)
  10. His excuse was unmeaning and didn’t justify his behavior. (Bahanesi anlamsızdı ve davranışını haklı çıkarmadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.