Unison İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unison İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Unison Nedir?

Unison, aynı anda iki veya daha fazla müzik enstrümanının aynı notaları çalması anlamına gelir. Bu terim aynı zamanda iki veya daha fazla kişinin birlikte çalışması veya aynı fikirde olması anlamında da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

  1. The orchestra played in unison to create a beautiful harmony. (Orkestra, güzel bir uyum oluşturmak için unison çaldı.)
  2. The crowd chanted in unison at the football game. (Kalabalık, futbol maçında unison bir şekilde bağırdı.)
  3. The team worked in unison to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmak için birlikte çalıştı.)
  4. The singers sang in unison to create a mesmerizing performance. (Şarkıcılar, büyüleyici bir performans yaratmak için unison söylediler.)
  5. The band played in unison, creating a powerful sound. (Grup, güçlü bir ses yaratarak unison çaldı.)
  6. The dancers moved in unison, creating a beautiful dance routine. (Dansçılar, güzel bir dans rutini oluşturmak için unison hareket etti.)
  7. The choir sang in unison, creating a beautiful hymn. (Koro, güzel bir ilahi oluşturmak için unison söyledi.)
  8. The athletes ran in unison, pushing each other to be faster. (Sporcular, birbirlerini daha hızlı koşmaya teşvik ederek unison koştular.)
  9. The employees worked in unison to meet the deadline. (Çalışanlar, son teslim tarihine yetişmek için unison çalıştılar.)
  10. The birds chirped in unison, creating a beautiful melody. (Kuşlar, güzel bir melodi yaratmak için unison öttüler.)
  11. The actors spoke in unison to create a powerful scene. (Aktörler, güçlü bir sahne oluşturmak için unison konuştular.)
  12. The students answered in unison to the teacher’s question. (Öğrenciler, öğretmenin sorusuna unison bir şekilde cevap verdiler.)
  13. The fans cheered in unison for their favorite team. (Hayranlar, favori takımları için unison bir şekilde tezahürat yaptılar.)
  14. The team members moved in unison to create a synchronized swimming routine. (Takım üyeleri, senkronize bir yüzme rutini oluşturmak için unison hareket ettiler.)
  15. The audience clapped in unison to show their appreciation. (İzleyiciler, takdirlerini göstermek için unison bir şekilde alkışladılar.)
  16. The soldiers marched in unison during the parade. (Askerler, geçit töreninde unison yürüdüler.)
  17. The workers chanted in unison during the protest. (İşçiler, protesto sırasında unison bir şekilde slogan attılar.)
  18. The children sang in unison during the school assembly. (Çocuklar, okul toplantısı s

ırasında unison söylediler.)
19. The musicians played in unison to create a perfect duet. (Müzisyenler, mükemmel bir düet oluşturmak için unison çaldılar.)

  1. The team members cheered in unison after winning the game. (Takım üyeleri, oyunu kazandıktan sonra unison bir şekilde tezahürat yaptılar.)

(Takım üyeleri, oyunu kazandıktan sonra unison bir şekilde tezahürat yaptılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.