Union İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Union İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Union Nedir?

Union, kelime anlamı olarak birleşme veya birlik anlamına gelmektedir. Özellikle işçi ve işverenlerin kurduğu sendikaların isimlerinde sıkça kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

1. The European Union was formed to promote peace and economic cooperation among its members. (Avrupa Birliği, üyeleri arasında barış ve ekonomik işbirliğini teşvik etmek için kuruldu.)
2. The union between the two companies was expected to create a powerful new player in the market. (İki şirket arasındaki birleşmenin, piyasada güçlü bir yeni oyuncu yaratması bekleniyordu.)
3. The labor union is negotiating with the company for better wages and working conditions. (İşçi sendikası, daha iyi ücretler ve çalışma koşulları için şirketle görüşmeler yapıyor.)
4. The United States is a federal union of 50 states. (Amerika Birleşik Devletleri, 50 eyaletten oluşan federal bir birliktir.)
5. The union boss called for a strike after the negotiations broke down. (Sendika başkanı, görüşmeler çıkmaza girdikten sonra grev çağrısı yaptı.)
6. The European Union has established a common currency called the Euro. (Avrupa Birliği, Euro adlı ortak bir para birimi kurmuştur.)
7. The union members voted in favor of the new contract. (Sendika üyeleri, yeni sözleşmeye lehte oy kullandılar.)
8. The union leaders are planning to hold a rally in support of their cause. (Sendika liderleri, nedenlerini desteklemek için bir miting düzenlemeyi planlıyorlar.)
9. The trade union represents the interests of workers in a particular industry. (Ticaret sendikası, belirli bir sektördeki işçilerin çıkarlarını temsil eder.)
10. The European Union has a parliament that is elected by the citizens of its member states. (Avrupa Birliği, üye devletlerinin vatandaşları tarafından seçilen bir parlamentoya sahiptir.)
11. The union contract includes provisions for sick leave and vacation time. (Sendika sözleşmesi, hastalık izni ve tatil süresi için hükümler içermektedir.)
12. The teachers’ union is protesting against the government’s education policies. (Öğretmenler sendikası, hükümetin eğitim politikalarına karşı protesto düzenliyor.)
13. The union is demanding better health and safety measures for its members. (Sendika, üyeleri için daha iyi sağlık ve güvenlik önlemleri talep ediyor.)
14. The European Union has a court system to settle disputes among its members. (Avrupa Birliği, üyeleri arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir mahkeme sistemi oluşturmuştur.)
15. The union and management reached a compromise after weeks of negotiations. (Sendika ve yönetim, haftalar

süren müzakerelerden sonra bir uzlaşmaya vardılar.)
16. The workers’ union organized a strike to protest against the company’s layoffs. (İşçi sendikası, şirketin işten çıkarmalarına karşı protesto etmek için bir grev düzenledi.)

17. The union leaders met with the government officials to discuss labor laws. (Sendika liderleri, iş yasalarını görüşmek üzere hükümet yetkilileriyle bir araya geldiler.)
18. The American Civil War was fought to preserve the Union and end slavery. (Amerikan İç Savaşı, Birliği korumak ve köleliği sona erdirmek için yapıldı.)
19. The trade union negotiated a new collective bargaining agreement with the employer. (Ticaret sendikası, işverenle yeni bir toplu sözleşme anlaşması görüşmeleri yaptı.)
20. The European Union has implemented environmental regulations to protect the planet. (Avrupa Birliği, gezegeni korumak için çevre düzenlemeleri uygulamıştır.)