Unholster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Unholster Nedir?
Unholster, bir silahın kılıfından çıkarılması veya çıkarma işlemidir.
Örnek Cümleler:
- I saw the police officer unholster his gun. (Polis memurunun silahını kılıfından çıkardığını gördüm.)
- He unholstered his pistol and aimed it at the target. (Tabancasını çıkardı ve hedefe nişan aldı.)
- The soldier quickly unholstered his weapon and fired. (Asker hızlıca silahını kılıfından çıkardı ve ateş etti.)
- The detective had to unholster his gun in self-defense. (Dedektif kendini savunmak için silahını kılıfından çıkarmak zorunda kaldı.)
- The robber threatened to unholster his weapon if anyone moved. (Soyguncu, herhangi biri hareket ederse silahını çıkarmakla tehdit etti.)
- The security guard was trained to unholster his gun only in emergency situations. (Güvenlik görevlisi silahını sadece acil durumlarda çıkarmak için eğitildi.)
- The police officer slowly unholstered his gun to avoid scaring the suspect. (Polis memuru şüpheliyi korkutmamak için yavaşça silahını çıkardı.)
- The cowboy unholstered his revolver and fired it in the air. (Kovboy silahını çıkardı ve havaya ateş etti.)
- She watched as the villain unholstered his weapon and pointed it at the hostages. (O, kötü adamın silahını çıkardığını ve rehinelerin üzerine doğrulttuğunu izledi.)
- The police officer was taught to unholster his weapon with his dominant hand. (Polis memuruna silahını baskın eliyle çıkarması öğretildi.)
- The soldier was quick to unholster his rifle and return fire. (Asker tüfeğini hızlıca kılıfından çıkardı ve karşılık verdi.)
- The teacher reminded the students that unholstering a weapon should only be done in life-threatening situations. (Öğretmen, bir silahı çıkarmak sadece hayati tehlike durumlarında yapılmalıdır diye öğrencilere hatırlattı.)
- The detective hesitated to unholster his gun because he didn’t want to escalate the situation. (Dedektif, durumu kötüleştirmek istemediği için silahını çıkarmakta tereddüt etti.)
- The security guard had to unholster his weapon when he saw someone trying to break into the building. (Güvenlik görevlisi binaya girmeye çalışan birini gördüğünde silahını çıkarmak zorunda kaldı.)
- The soldier was trained to unholster his weapon quickly and efficiently. (Asker hızlı ve etkili bir şekilde silahını çıkarmak için eğitildi.)
- The police officer warned the suspect to not make any sudden moves as he unholstered his gun. (
- The police officer warned the suspect to not make any sudden moves as he unholstered his gun. (Polis memuru silahını çıkarırken şüphelinin ani hareketler yapmaması konusunda uyardı.)
- The cowboy hesitated to unholster his gun in the crowded saloon. (Kovboy kalabalık salonda silahını çıkarmakta tereddüt etti.)
- The detective always made sure to double-check his gun before unholstering it. (Dedektif silahını çıkarmadan önce her zaman tekrar kontrol etmeye dikkat ederdi.)
- The security guard had to unholster his weapon when he heard someone screaming for help. (Güvenlik görevlisi yardım isteyen biri bağırdığında silahını çıkarmak zorunda kaldı.)
- The police department issued a new policy on when officers could unholster their weapons. (Polis departmanı memurların silahlarını ne zaman çıkarabileceklerine dair yeni bir politika yayınladı.)
Türkçe Karşılıkları:
- Polis memurunun silahını kılıfından çıkardığını gördüm.
- Tabancasını çıkardı ve hedefe nişan aldı.
- Asker hızlıca silahını kılıfından çıkardı ve ateş etti.
- Dedektif kendini savunmak için silahını kılıfından çıkarmak zorunda kaldı.
- Soyguncu, herhangi biri hareket ederse silahını çıkarmakla tehdit etti.
- Güvenlik görevlisi silahını sadece acil durumlarda çıkarmak için eğitildi.
- Polis memuru şüpheliyi korkutmamak için yavaşça silahını çıkardı.
- Kovboy silahını çıkardı ve havaya ateş etti.
- O, kötü adamın silahını çıkardığını ve rehinelerin üzerine doğrulttuğunu izledi.
- Polis memuruna silahını baskın eliyle çıkarması öğretildi.
- Asker tüfeğini hızlıca kılıfından çıkardı ve karşılık verdi.
- Öğretmen, bir silahı çıkarmak sadece hayati tehlike durumlarında yapılmalıdır diye öğrencilere hatırlattı.
- Dedektif, durumu kötüleştirmek istemediği için silahını çıkarmakta tereddüt etti.
- Güvenlik görevlisi binaya girmeye çalışan birini gördüğünde silahını çıkarmak zorunda kaldı.
- Asker hızlı ve etkili bir şekilde silahını çıkarmak için eğitildi.
- Polis memuru silahını çıkarırken şüphelinin ani hareketler yapmaması konusunda uyardı.
- Kovboy kalabalık salonda silahını çıkarmakta tereddüt etti
Hemen Yorum Yaz